Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalı bankadan 2007 yılında 12.000,00 TL tüketici kredisi çektiğini, çekmiş olduğu krediyi toptan ödemek istediğini davalıya 26/05/2008 tarihinde bildirdiğini, davalının da 26/05/2008 tarihi itibari ile 11.190,66 TL ödemesi halinde borcun biteceğini bildirdiğini, bunun üzerine İş Bankasından 11.190,66 TL 'yi Eft yapmak suretiyle davalıya gönderdiğini, ancak davalı bankanın 22/09/2010 tarihinde Gebze/Kocaeli 10. Noterliğinden ihtarname göndererek 5.870,82 TL borcunun olduğunu beyan ettiğini, müvekkilinin davalıya borcunun bulunmadığının tespiti için Osmaniye Valiliği Tüketici Hakem Heyeti Başkanlığına başvurduğunu ve hakem heyetinin 23/11/2010 tarih ve 473 karar nolu kararı ile kendisinin haklı olduğuna, davalının talep ettiği kredi borcu alacağının iptal edilmesine karar verdiğini ileri sürerek davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.Davalı, davacının yapmış olduğu EFT işlemi sonasında erken ödeme konusunda bir talimat verilmediğini, bu nedenle EFT yapılan bedelin davacının hesabında kaldığını ve vadesi gelen taksitlerin alındığını, davacı tarafın kalan bakiye için şubeye herhangi bir talimat ve başvuru yapmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacının, davalı bankada bulunan hesaba 11.190,66 TL miktarında eft yaptığı her iki tarafın kabulundedir. Dava konusu uyuşmazlık, taraflar arasında imzalanan tüketici kredisi sözleşmesi gereği davacının kullanmış olduğu 48 ay vadeli 12.000 TL bedelli kredinin erken kapatılması için davalı bankadaki davacının vadesiz hesabına yatan bu paranın erken kapama olarak kabul edilip edilmeyeceğine ve kabul edilmesi halinde davacının borçlu olup olmadığına ilişkindir. Davacı taraf, çekmiş olduğu krediyi erken kapatma isteği olduğunu ve bunun için davalıyla irtibata geçtiğini, davalı bankanın belirtilen miktar kadar parayı ödemesi durumunda borcunun biteceğinin kendisine söylendiğini iddia etmiş, davalı banka ise gönderilen para ile kredi hesabını kapatmayarak vadeleri geldikçe bu paradan tahsilatlar yapılarak para bittikten sonra ödenmeyen taksit alacakları için davacıya ihtarname göndermiştir. Mahkemece bilirkişi incelemesi doğrultusunda davacının krediyi kapatmak için gönderdiği 11.190,66 TL havale işleminin şubenin hatasından kaynaklanan nedenle hesapta kaldığına, kredi kapama işleminin gününde yapılmamasının şubenin unutmasından meydana geldiğine ilişkin gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, davacının gönderdiği parayı vadesiz hesabına aktardığının kabulü gerekmektedir. Yapılan eft işleminde açıklama da bulunmadığından gönderilen bu paranın vadesiz hesaba alınması normaldir. Açıklanan nedenlerle mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle temyiz edilen kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 87.20 TL temyiz harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 22.4.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.