Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1018 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 46959 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, yeğeni olan davalının 2010 yılı mayıs ayında çocuğunun hasta olduğunu, tedavisinin büyük masraf gerektirdiğini söyleyerek kendisinden para istediğini ve davalıya 150 TL nakit para, 168 TL tutarındaki altın yüzük ve her biri yaklaşık 600 TL değerinde olan 6 adet reşat altını verdiğini ancak davalının borç olarak verilen altınları ve parayı iadeye yanaşmadığını ileri sürerek, toplam 3.918,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı, davacıdan sadece 268 TL nakit ve altın yüzük aldığını, reşat altınlara yönelik iddianın doğru olmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.Dava, karz aktine dayalı alacak istemine ilişkindir. Davacı, davalı ile aralarında düzenlenen bir belge bulunmadığını belirterek, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) senetle ispat zorunluluğunun istisnalarını düzenleyen 203/1-b maddesine dayanmıştır. Mahkemece, anılan kanun maddesi gözetilip tanık beyanlarına itibar edilerek davanın kabulü cihetine gidilmiştir. Ne var ki, HMK'nın 203/1-b maddesinde öngörülen senetle ispat zorunluluğu istisnasına ilişkin kuralın, somut olayda uygulama yeri bulunmamaktadır. Bu nedenle taraflar arasında karz aktini, para ve altın eşyaların davalı tarafından alınmış olduğunu davacı kanıtlamakla yükümlüdür.Uyuşmazlığın miktar ve niteliği itibariyle davalının açık muvafakatı olmadan tanık dinlenemez ve dinlenen tanık beyanlarına itibar edilemez.O halde mahkemece, davacının yemin deliline dayandığı hususu ile davalının kısmi kabulü gözetilip sonucu çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir. Karar bu yönüyle usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, temyiz edilen hükmün, davalı yararına BOZULMASINA peşin alınan 66,90 TL harcın istek halinde iadesine, 20/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.