Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10011 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 14160 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı Belediye, açılan ihaleler sonucunda, davalı işverenlerle hizmet sözleşmeleri yapıldığını, davalı şirketlerin çalıştırmış oldukları işçilerden . ..’ın işçilik alacakları nedeniyle iş mahkemesinde açmış olduğu davanın Belediye aleyhine sonuçlandığını, başlatılan icra takibi üzerine ödeme yapmak zorunda kaldıklarını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere dava dışı işçiye yapılan 42.836,94 TL ödemenin, ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan sorumlulukları oranında rücuen tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, ... hakkındaki davanın reddine, diğer davalılar yönünden davanın kısmen kabulüne, her bir davalı yönünden ilamda belirtilen miktarların yasal faizleriyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiş; hüküm davacı ve davalılardan Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından temyiz edilmiştir.1-3533 sayılı "Umumi, Mülhak ve Hususi Bütçelerle idare edilen Daireler ve Belediyelerle Sermayesinin Tamamı Devlete veya Belediye veya Hususi İdarelere ait Daire ve Müesseseler arasındaki İhtilafların Tahkim Yolu ile Halli Hakkındaki Kanun’un" 2570 sayılı yasa ile değiştirilen 4. maddesinde; "Katma Bütçe ile idare edilen daireler, Belediyeler, özel bütçe ile İdare olunan veya sermayesinin tamamı Devlet, Belediye veya özel idarelere ait olan daire ve müesseselerin veya bu daire ve müesseselerden biriyle ikinci maddede yazılı dairelerden biri arasında çıkan uyuşmazlıklar, bulunduğu yerin ve uyuşmazlık gayrimenkule ilişkin ise o gayrimenkulün bulunduğu yerin ve taraflar değişik yerlerde bulunuyorlarsa davalı durumunda olan daire veya müesseselerin ve davalılar birden çok olduğu takdirde bunlardan birinin bulunduğu yerin yüksek dereceli hukuk mahkemesi başkanı veya hakimi tarafından hakem sıfatıyla çözümlenir.” Hükmü bulunmaktadır. Davacı ... ile davalılardan ... anılan yasa hükmüne tabi kamu kuruluşları oldukları nazara alındığında, adı geçen taraflar hakkındaki davanın tefrik edilerek davaya yüksek dereceli hukuk mahkemesi başkanı veya hakimi tarafından hakem sıfatıyla bakılması gerekmektedir.Görev, kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetilmesi gerekli olduğundan, davalı ... yönünden görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esası hakkında karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.2-Dava, asıl işveren davacı Belediyenin, davalı şirketler tarafından çalıştırılan işçinin açmış olduğu dava sonrasında ödemek zorunda kaldığı miktarın rücuen tahsili istemine ilişkindir. Dosya kapsamına göre, davacı Kurumun temizlik işlerini davalı ...’e, Kensan Limited Şirketine, davacı belediyenin iştiraki olan ....ne, daha sonra da diğer davalılara ihale ettiği, davalılarla ayrı ayrı hizmet sözleşmeleri imzalandığı, ....’nin daha sonra unvan değişikliği ile . .. İnşaat Kültür ve Sağlık Ticaret A.Ş. ismini aldığı anlaşılmaktadır. 20.9.1990 tarihinde ihaleyi alarak davacı Belediye ile sözleşme imzalayan davalı ..., 28.9.1990 tarihli devir sözleşmesi ile, bu sözleşmeden doğan hak ve borçları aynı bedelle ve sözleşmede belirtilen hak ve mükellefiyetleri ile birlikte davalı ... Limited Şirketine devretmiş olup, davacı Belediye de bu devre muvafakat etmek suretiyle sözleşmeyi imzalamıştır. Davalılar ... ile ... arasındaki bu sözleşme, işyeri devri niteliğinde olup, davalı alt işveren ...’in, asıl işveren davacı Belediyeye karşı sözleşmeden doğan sorumlulukları devam etmektedir. Söz konusu devir sözleşmesinde, davalı alt işveren ... nezdinde çalışan işçilerin tüm işçilik hakları ile birlikte devredildiğine ilişkin bir hüküm bulunmadığından, davacı asıl işveren Belediyenin söz konusu devre muvafakat etmesi de, işçilik hak ve alacaklarının devri konusunda açık bir onay niteliğinde olmayıp, olayda işçilik alacakları yönünden borcun nakli de söz konusu değildir. O halde mahkemece davalı ... hakkındaki davanın reddi isabetli olmayıp, adı geçen davalı, kendi dönemine ilişkin işçilik alacağı yönünden davacı Belediyeye karşı sorumludur. Bununla beraber davalı ...’in, davacı Belediye ile imzalamış olduğu hizmet sözleşmesinde, işçilik alacakları nedeniyle sorumluluğun tümüyle kendisine ait olacağına ilişkin açık bir hüküm mevcut olmadığından, kendi dönemine isabet eden işçilik alacakları nedeniyle %50 oranda sorumlu olduğunu, kalan %50 sorumluluğun ise davacı Belediye’ye ait olduğunu kabul etmek gerekir. O halde mahkemece açıklanan hususlar dikkate alınarak, ...’in sorumlu olacağı miktar belirlenip, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, adı geçen davalı hakkındaki davanın tümüyle reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 3-Bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün, 1. bentte açılanan nedenlerle taraflar yararına, 2. bent gereğince davacı yararına BOZULMASINA, 3. bent gereğince tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 31/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.