Mahkemesi : Sulh Ceza MahkemesiSuç : Taksirle yaralama Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: 04/09/2013 tarihli duruşma tutanağının her dört sayfasında zabıt katibi imzası bulunmamakta ise de; tutanakların hakim tarafından imzalandığının anlaşılması karşısında bu husus sonuca etkili görülmeyip bozma nedeni yapılmamıştır.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin, sanığın kusurunun bulunmadığına, katılan vekilinin ise bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddine, ancak;1- Katılanın olay nedeni ile yaralanmasından dolayı yüzünde sabit iz kalıp kalmayacağı konusunda en yakın ... Kurumundan veya uzman bir doktordan rapor alınıp, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri sureti ile bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ile ve ... Devlet Hastanesinde görevli pratisyen doktor tarafından düzenlenen "kafatasının ön bölümünde 10 cm. boyunda skar ile sağ gözün sağ tarafında 4-5 cm. boyunda skar yüzde sabit ize neden olur" şeklindeki 13/11/2012 tarihli rapora itibarla yazılı şekilde hüküm kurulması, 2- Katılan vekilinin gerekçeli karar başlığında gösterilmemesi sureti ile CMK'nın 232/2-b. maddesine aykırı davranılması,Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 04.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.