Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 986 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 19919 - Esas Yıl 2013





Tebliğname no : 12 - 2013/199592Mahkemesi :Elazığ 1. Sulh Ceza MahkemesiTarihi :28/03/2013Numarası :2012/370 - 2013/144 Suç :Taksirle yaralamaTaksirle yaralama suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafii ve katılan vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;1-Sanığın saat 20.30 sıralarında çift yönlü yolda kamyonu ile seyrettiği bir sırada solundan yola girip, orta refüj tarafına geçmek isteyen yaya T.. Ç.. 'e yolun ortalarına yakın kısmında, aracının sol arka kasa kısmı ile çarpıp, üzerinden geçmesi sonucu katılanın yaşamsal tehlike geçirip, vücudunda hayat fonksiyonlarını 6. derecede kemik kırıkları oluşacak ve sağ bacak amputasyonu nedeniyle duyularından veya organlarından birinin sürekli işlev kaybına neden olacak şekilde yaralanmasına neden olduğu olayda, sanığın tali kusurlu olduğunun tespit ve kabulünde herhangi bir isabetsizlik bulunmamakta ise de katılanın ağır şekilde yaralandığının anlaşılması karşısında; iki sınır arasında temel ceza belirlenirken adalet, hakkaniyet ve nasafet kurallarına uygun makul bir cezaya hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, temel cezanın asgari hadden tayini,2-Sanık hakkında belirlenen temel cezadan katılanın yaralanmasının niteliğine göre yalnızca TCK'nın 89. maddesinin 3.fıkrasının “b” bendi uyarınca arttırım yapılması ve sanığın aynı maddenin 2. fıkrasının bentleri kapsamında kalan yaralanmalarının da temel cezanın tayininde dikkate alınması gerektiği gözetilmeyerek her iki fıkradaki nitelikli haller uyarınca ayrı ayrı arttırım yapılması,Kanuna aykırı olup, sanık müdafii ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince tebliğnamedeki isteme uygun olarak BOZULMASINA, 21/01/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.