Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 985 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 6474 - Esas Yıl 2016





Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokmaHüküm : TCK'nın 179/3-2, 53/1, 58/6. maddeleri gereğince mahkumiyet Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Talimat duruşma tutanağı görevli katip tarafından imzalanmamış ise de, tutanağın görevli hakim tarafından Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden elektronik imza (e-imza) ile imzalanmış olması ve tutanağın sahteliği konusunda bir iddianın bulunmaması; dosya içeriğine göre suç tarihinde sabıkalı olduğu anlaşılan sanık hakkında, sanığın geçmişi ve kişilik özellikleri gerekçe gösterilerek tayin edilen temel cezada TCK'nın 62. maddesi uyarınca indirim yapılmaması ve talimat duruşma zaptında CMK'nın 191/3 - (c) ve 147'nci maddeleri gereğince sanığa yüklenen suçun vasıf ve niteliği ile sevk maddelerinin anlatıldığı anlaşılmakla; talimat duruşma zaptında katip imzası bulunmadığından, iddianame okunmadığından ve sanık hakkında TCK'nın 62. maddesinin uygulanmama gerekçesinin yerinde olmadığından bahisle bozma öneren tebliğname görüşüne iştirak edilmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;1-Kasıtlı suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61/1. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kastı, suçun işleniş biçimi ile meydana gelen tehlikenin ağırlığı nazara alınmak suretiyle TCK’nın 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, sanığın 414 promil alkollü olarak araç kullandığı trafik kontrolünde tespit edildiği somut olayda, kastının yoğunluğu ve meydana gelen tehlikenin ağırlığı gözetilerek, alt sınırdan uzaklaşılarak hak ve nasafete uygun bir ceza yerine, alt sınırdan ceza tayini,2-Duruşmadan bağışık tutulmaya yönelik bir talebi bulunmayan sanığın, talimat mahkemesince beyanının alındığı sırada, ifadesini esas mahkemesi huzurunda vermek isteyip istemediği sorulmadan, sanığın, CMK'nın 196/2. maddesine aykırı şekilde yapılan sorgusuna dayalı olarak yokluğunda mahkumiyet kararı verilmek suretiyle savunma hakkının kısıtlanması, 3-Sanık hakkında TCK'nın 53. maddesi tatbik edilirken, Anayasa Mahkemesi'nin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan 08.10.2015 tarih, 2014/140 - 2015/85 sayılı iptal kararının gözetilmesinde zorunluluk bulunması;Bozmayı gerektirmiş olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, aynı Kanun'un 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 13/02/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.