Mahkemesi :Sulh Ceza MahkemesiSuç :Taksirle yaralamaHüküm :TCK'nın 89/1, 89/2-a-b, 62/1, 51/1-3. maddeleri gereğince mahkumiyet, erteleme.Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Sanık ...’ın saat 18:50 sıralarında tek yönlü yolda kamyoneti ile seyrettiği sırada direksiyon hakimiyetini kaybederek orta refüjdeki ağaca çarpıp, ağacın karşı yol bölümüne devrilmesine neden olması sonrası, karşı yol bölümünde seyreden ve sanık ...'ın aracı ile sağındaki kamyonu solladığı bir sırada söz konusu ağaca çarpıp, hakimiyetini kaybederek sağında seyreden katılanın idaresindeki kamyona sol ön tarafından çarpması ve kamyonun yolun sağından uçuruma yuvarlanması sonucu katılanın hayat fonksiyonlarını 4. derecede etkileyen kemik kırığı oluşacak şekilde yaralanmasına neden oldukları olayda, asli kusurlu olduğu tespit ve kabul edilen sanık ...’ın eylemi sonucu katılanın ağır şekilde yaralanmış olması karşısında; iki sınır arasında temel ceza belirlenirken adalet, hakkaniyet ve nasafet kurallarına uygun makul bir cezaya hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, asgari hadden yeterince uzaklaşılmaksızın ceza tayini aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;Katılanın duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflaması niteliğinde yaralanmadığının gözetilmeyerek sanık hakkında tayin edilen temel hapis cezasının TCK’nın 89/2. maddesi ile de arttırılması sırasında 89/2-a bendine de yer verilmesi,Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasının (A-2) bendindeki “a” ibaresinin hükümden çıkarılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 21/04/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.