Mahkemesi : Sulh Ceza MahkemesiSuç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, aracının seyir halinde olmadığına, üzerine atılı suçu işlemediğine cezanın mağduriyetine neden olduğuna dair temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1- Temel ceza belirlenirken, TCK'?nın 61/1. maddesinde yer alan ölçütler nazara alınarak, dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar birlikte ve isabetle değerlendirilip, denetime olanak verecek ve somut gerekçeler de gösterilmek suretiyle, aynı Kanun'un 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerektiği gözetilmeden, 153 promil alkollü olarak araç kullandığı kabul edilen sanık hakkında, suçun işleniş biçimi, suçun işlendiği zaman ve yer, meydana gelen tehlikenin ağırlığı ve sanığın kastının yoğunluğu, daha önce aynı suçtan birden çok mahkumiyetinin bulunması gözetilerek, alt sınır aşılıp hak ve nasafete uygun bir cezaya hükmedilmesi yerine, asgari hadden ceza tayini, 2- TCK'nın 50/3. maddesi gereğince, onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş sanıkların kısa süreli, diğer sanıkların ise otuz gün ve daha az süreli hapis cezalarının aynı maddenin birinci fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilebilmesi için, daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olma koşuluna yer verilmiş olup, kayden 11/10/1973 doğumlu ve suç tarihinde 41 yaşında olan sanığın, ...Sulh Ceza Mahkemesinin 16/05/2012 tarihli, 2011/34 Esas, 2012/238 Karar sayılı ilamına göre, trafik güvenliğini tehlikeye sokmak suçundan dolayı tekerrüre esas teşkil edecek nitelikte 500 TL adli para cezası mahkumiyetini içerir sabıkasının bulunması karşısında, sanık hakkında hükmedilen 25 gün hapis cezasının, TCK'nın 50/3. maddesi atfıyla aynı Kanun'un 50/1 maddesi gereğince seçenek yaptırımlara çevrilmesinin zorunlu olduğunun nazara alınmaması, 3-Sanık hakkında TCK'nın 53. maddesi tatbik edilirken, 3. fıkraya aykırılık oluşturacak şekilde, TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (c) bendindeki hak ve yetkileri kullanmak yönündeki yoksunluğuna, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından “koşullu salıverilme tarihine kadar”, diğer kişiler yönünden ise, “hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar” karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, sanığın kazanılmış hakları saklı kalmak kaydıyla, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 03/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.