Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9657 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 13081 - Esas Yıl 2013





Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Taksirle öldürmeHüküm : CMK 223/2-c maddesi gereğince beraatTaksirle öldürme suçundan sanık ...'nin beraatine ilişkin hüküm, mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Ölen ...'ın isminin gerekçeli karar başlığında gösterilmemesi mahallinde ilavesi mümkün görülmekle bozma nedeni yapılmamıştır.Yapılan yargılamaya toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, mahalli Cumhuriyet Savcısının yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak;1-Taksirle öldürme suçundan hakkında açılan dava sonucu ceza verilmesine yer olmadığına karar verilen ...'ın olay gecesi aydınlatmanın bulunmadığı iki yönlü yolda idaresindeki otomobille seyri sırasında, direksiyon hakimiyetini kaybetmesi nedeniyle, karşı şeride geçerek aracının sol önü ile, karşı yönden gelen sanık ... yönetimindeki arkasında pamuk yüklü römork bulunan traktörün sol önüne, sanık ...'nin yol bölümünde çarpması şeklinde meydana gelen olayda; sanık ...'nin kusurunun bulunmadığının sabit olduğu ve sanığın üzerine atılı suçun taksirle işlenebilen bir suç olduğu da göz önüne alındığında, sanık hakkında yüklenen suç açısından kusurunun bulunmadığı gerekçe gösterilerek CMK'nın 223/2-c maddesi gereğince beraat kararı verilmesi gerekirken, yüklenen suç açısından sanığın kastının belirlenememesi gerekçe gösterilerek beraatine karar verilmesi;2-Olay yerinden elde edilen ve adli emanetin 2011/160 sırasında kayıtlı olan kan lekesinin dosyada delil olarak saklanmasına karar verilmemiş olması;Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, sanık ... hakkındaki hüküm fıkrasında bulunan “yüklenen suç açısından sanığın kastının belirlenememesi” ibaresi çıkarılarak yerine “sanık ...'nin taksirinin bulunmadığı anlaşıldığından” ibaresinin eklenmesi, yine hüküm fıkrasına “olay yerinde elde edilen ve adli emanetin 2011/160 sırasında kayıtlı kan lekesinin dosyada delil olarak saklanmasına” ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve Kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA 18.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.