Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9629 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 14132 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi :Sulh Ceza MahkemesiSuç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Kasıtlı suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61/1. maddesinde yer alan ölçütlerden olan failin kastı, suçun işleniş biçimi ile meydana gelen tehlikenin ağırlığı nazara alınmak suretiyle TCK’nın 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, sanığın 1,73 promil alkollü olarak araç kullandığı olayda, sanığın kastının yoğunluğu, almış olduğu alkolün miktarı ve meydana gelen tehlikenin ağırlığı gözetilerek, alt sınır aşılarak hak ve nasafete uygun bir ceza yerine alt sınırdan ceza tayini aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin takdiri indirime, erteleme veya hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi gerektiğine ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Hükmün esasını teşkil eden kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm kısmında, sanığa hükmolunan hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilirken, adli para cezasına esas tam gün sayısının gösterilmemesi suretiyle TCK'nın 52/3. maddesine, bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktarın belirlenmesi sırasında uygulanan Kanun ve maddesinin gösterilmemesi suretiyle de CMK'nın 232/6. maddesine aykırı hareket edilmesi, İsabetsiz olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hüküm fıkrasının 3. bendindeki "sanığa verilen hürriyeti bağlayıcı cezanın" ibaresinden sonra gelmek üzere “30 gün karşılığı ve aynı Kanunun 52/2. maddesi gereğince” ibarelerinin getirilmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 03.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.