Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 9579 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 14971 - Esas Yıl 2013
Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Taksirle yaralamaHüküm : TCK'nın 89/4, 31/3, 62/1, 50/1-a, 52/2. maddeleri gereğince mahkumiyetTaksirle yaralama suçundan suça sürüklenen çocuğun mahkumiyetine ilişkin hüküm, suça sürüklenen çocuk müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü : Olay günü, katılan sürücü ...'nın yönetimindeki otomobil ile bölünmüş yolda Amasya’dan Samsun istikametine seyri sırasında geldiği, olay mahalli kontrolsüz 3 yönlü T kavşakta, seyrine göre sağındaki yoldan kavşak girişinde seyir yönüne hitap eden “Dur” işaret levhasına rağmen ... idaresindeki araca ilk geçiş hakkını vermeyip kontrolsüzce kavşağa giren 15 yaşındaki sürücü belgesiz sanığın idaresindeki otomobil ile kavşak içinde çarpışmasıyla, katılanlardan birinin 3. derece kemik kırığı oluşacak, diğer 5 katılanın ise basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralanmalarına tam kusurlu neden olduğu olayla ilgili olarak sanık hakkında temel ceza tayin edilirken, kusuru ve oluşan zararın derecesi dikkate alınarak, alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi, temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılmamıştır.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, suça sürüklenen çocuk müdafiinin bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddine, ancak;Suç tarihinde 18 yaşını doldurmadığı anlaşılan suça sürüklenen çocuk hakkında hükmolunan adli para cezasının ödenmemesi halinde, Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 106. maddesinin 4. fıkrası hükmü gözetilmeden, adli para cezasının ödenmemesi halinde hapis cezasına dönüştürüleceğinin ihtar edilmesine karar verilmesi,Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasının 6. paragrafındaki "5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 106. maddesinin 10. fıkrası hükmü gözetilerek 5237 sayılı TCK’nın 50. maddesinin 6. fıkrası uyarınca mahkememizce kısa süreli hapis cezasının tamamen veya kısmen infazına karar verileceği ve bu kararın derhal infaz edileceği” bendinin hükümden çıkarılarak, yerine " infazın 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 106. maddesinin 4. fıkrası yollamasıyla 11. fıkrası uyarınca yapılacağı" bendinin eklenmesi suretiyle, eleştirilen husus dışında sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 17/04/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.