Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9578 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 12965 - Esas Yıl 2013





Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : 1-Taksirle yaralama, 2-6136 sayılı Kanuna muhalefetHükümler : A)Sanık ... hakkında ; 1-6136 sayılı Kanuna muhalefet suçu yönünden ; 6136 sayılı Kanun'un 13/4. ve TCK'nın 52. maddesi gereğince mahkumiyet 2-Taksirle yaralama suçu yönünden; TCK'nın 89/2-a-b-e, 22/3. maddesi gereğince mahkumiyet B) Sanık ... hakkında, Taksirle yaralama suçu yönünden; TCK'nın 89/2-a-b-e, 22/3. maddeleri gereğince mahkumiyetTaksirle yaralama ve 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçlarından sanık ...'nın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafii tarafından; taksirle yaralama suçundan sanık ...'un mahkumiyetine ilişkin hüküm ise, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü :1-Sanık ...'un taksirle yaralama suçundan mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ; Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık ...'un, kusura ve olayda kendisi yönünden bilinçli taksirin şartlarının oluşmadığına ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hakkındaki mahkumiyet hükmünün isteme uygun olarak ONANMASINA,2-Sanık ...'nın 6136 sayılı Kanuna muhalefet ve taksirle yaralama suçlarından mahkumiyetine ilişkin hükümlere yönelik sanık müdafinin temyiz isteminin mahkumiyet hükümlerine yönelik olduğu belirlenerek yapılan incelemede;a)Sanık ...'nın 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık ... müdafiinin, teşdiden ceza tayini ve lehe hükümlerin uygulanmamasının yerinde olmadığına ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hakkındaki mahkumiyet hükmünün isteme uygun olarak ONANMASINA,b)Sanık ...'nın taksirle yaralama suçundan mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;Suç tarihinde sanık ...'un diğer sanık ...'nın çobanlığını yaptığı ve hayvanların başında meskun mahal dışındaki Ilıcabaşı Zindanderesi mevkiinde ailesiyle birlikte çadırda kaldıkları, olaydan birkaç gün önce sanık ...'ın konakladıkları yer civarında gezinen şüpheli birkaç kişinin varlığından korkuya kapılarak patronu olan sanık ...'e endişelerini aktardığı, bunun üzerine sanık ...'in olaydan bir kaç gün önce tek kırma tabir edilen babadan kalma av tüfeğini getirip sanık ...'a verdiği, olay gecesi saat 22.00-23.00 sıralarında, -sanık ...'ın korktuğunu söyleyerek kendisine arkadaş olması için davet ettiği- katılanın sanık ...'la birlikte oturduğu esnada, sanık ...'in aracıyla, yanında elde edilemeyen pompalı av tüfeği de olduğu halde, çadırının bulunduğu yere gelerek, pompalı av tüfeğini kurup etrafta hırsızlık amaçlı gezen kimse varsa korkup kaçsın düşüncesiyle havaya bir veya iki el ateş ettikten sonra tüfeği sanık ...'a verdiği, sanık ...'ın ise tüfeği aldığı ve namlusu katılana dönük şekilde iken yanlışlıkla tetiğe dokunmasıyla tüfeğin ateş alarak, katılanın, sol kol ve omzunda kemik kırığı meydana gelecek ve sol kolu ve elinde sürekli işlev zayıflamasına neden olacak şekilde yaralanmasına neden olduğu olayda, olay tarihinde 31 yaşında olan, yasal askerlik hizmetini yapmadığına dair bir beyanı bulunmayan, olaydan birkaç gün önce de kendini koruması için sanık ...'in getirdiği adli emanete alınan diğer av tüfeğini teslim alan ve tüfek kullanmayı bilmediğine ilişkin bir savunması da bulunmayan sanık ...'a, talebi üzerine söz konusu pompalı av tüfeğini güvenlik amaçlı teslim eden sanık ...'in eylemiyle katılanın yaralanması eylemi arasında uygun illiyet bağı bulunmadığı anlaşılmakla, sanığın atılı suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi ,Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca, isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 17/04/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.