Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9517 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 28053 - Esas Yıl 2013





Tebliğname no : 12 - 2013/279299Mahkemesi : Midyat Ağır Ceza MahkemesiKarar Tarihi : 21/03/2013 Numarası : 2012/89 - 2013/79 Suç : Taksirle öldürmeTaksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ile katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Hükmün esasını oluşturan kısa karar sonunda, karar tarihinin 21.03.2013 yerine 07.03.2013 olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir yazım hatası kabul edilmiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafii ile katılanlar vekilinin, yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine ancak;1-Oluşa ve dosya kapsamına göre; sanığın idaresindeki kamyonu ile çift yönlü yolda, sevk idare hatası ile sağdaki bankete indiği, burada 38 metre yol aldıktan sonra aniden sola yönelerek, sol şeride girdiği ve bu şerit içerisinde karşı yönden gelen araçla çarpışması ile meydana gelen, iki kişinin ölümü ile sonuçlanan olayda, asli ve tam kusurlu olan sanık hakkında, iki sınır arasında temel ceza belirlenirken suçun işleniş biçimi, failin taksire dayalı kusurunun yoğunluğu, maddede öngörülen cezanın üst sınırı nazara alınmak suretiyle, adalet ve hakkaniyet kurallarına uygun şekilde, asgari hadden daha fazla uzaklaşmak suretiyle ceza tayini gerektiği gözetilmeyerek, teşdidin derecesinde yanılgıya düşülmek suretiyle sanık hakkında az ceza tayini,2-TCK'nın 50/4. maddesine göre, bilinçli taksir hariç, taksirli suçlarda uzun süreli de olsa hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesinin mümkün bulunması karşısında, hükmün gerekçesinde suçun işleniş biçimi nedeniyle hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine yer olmadığına karar verildiği belirtilmesine rağmen, hüküm fıkrasında yasal imkansızlıktan bahisle TCK'nın 50. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilerek çelişkiye düşülmesi,3-Katılanların yargılama sırasında kendilerini tek bir vekaletnameye dayalı olarak aynı vekille temsil ettirildikleri anlaşılmakla, sanık aleyhine tek bir vekalet ücreti yerine, her bir katılan için ayrı ayrı vekalet ücreti tayin edilmesi,Kanuna aykırı olup, sanık müdafii ile katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8.maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321.maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 17.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.