Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9452 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 23433 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi : Asliye Ceza MahkemesiSuç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın 11/12/2006 tarihinde işlediği 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçu nedeniyle 2863 sayılı Kanun'un 74/1-2. cümle, 5237 sayılı TCK'nın 35/2, 62, 50/1-a, 52/2. maddeleri gereğince 3000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin hükmün sadece sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 7. Ceza Dairesi tarafından 08/05/2008 tarihinde, 5728 sayılı Kanun ile CMK'nın 231/5 maddesinde yapılan değişiklik sebebiyle bozulmasına karar verildiği, sanığın bozma sonrası 12/11/2008 tarihli celsede, öngörülen denetim süresi içerisinde suç işlediği takdirde, hükmedilecek cezanın hapiste bırakılacağını bilerek, hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun uygulanmasını kabul ettiği, bu kapsamda denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işleyen sanık hakkında tayin edilen hapis cezasının paraya çevrilmemesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma öncesi belirtilen cezanın, paraya çevrilmesinin sanığın lehine kazanılmış hak oluşturmadığı, anlaşılmakla; Suç tarihinde sanığın, haklarında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen ...isimli şahıslarla fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek, 2863 sayılı kanun'un 6. maddesi kapsamında taşınmaz kültür varlığı niteliğine haiz olmayan,... ilçesi, ...mahallesi, ... mevkiinde, kültür varlığı bulmak amacıyla kazı yaparken kolluk görevlileri tarafından yakalandıkları, ancak yapılan kazının ülkemizde tarımsal amaçlı faaliyet için öngörülen 40 cm'lik derinliği aşmadığından eyleminin teşebbüs aşamasında kaldığı, görülmekle; Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın, atılı suçtan beraatine karar verilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak; 5237 sayılı TCK'nın 53/1-c maddesinde belirtilen velayet, vesayet ve kayyımlığa ait hizmette bulunmaktan yoksun bırakılma güvenlik tedbirinin aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca, sadece kendi alt soyu açısından koşullu salıverme süresine kadar uygulanabileceği, alt soy haricindeki kişiler yününden ise, yoksunluğun, hapis cezasının infazına kadar devam edeceğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK' un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda aynı Kanun'un 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hüküm fıkrasının 6. paragrafının “5237 sayılı TCK' nın 53/3 maddesi uyarınca, aynı Kanunun 53/1-c maddesinde belirtilen kişisel hak yoksunluğunun, sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki yetkileri bakımından koşullu salıverilme tarihine kadar, diğer bentlerde belirtilen hak yoksunluklarının ise mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar uygulanmasına” şeklinde değiştirilmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 02/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.