Mahkemesi : Ağır Ceza MahkemesiDavacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:Davalı Hazine vekilinin, 22/07/2013 havale tarihli dilekçe ile temyiz talebinden vazgeçtiğinin belirlenmesi nedeniyle, davacı vekilinin temyiz talebine hasren yapılan incelemede;Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Her ne kadar davacı lehine koruma tedbirleri nedeniyle doğan maddi ve manevi zararın giderilmesi talebini içeren dava dilekçesinde talep konusu’’2.400 ‘’ TL maddi, ‘’2.000’’ TL manevi tazminat olarak belirlenip faiz talebinde bulunulmamış ise de, sonradan HMK'nın 177/2. maddesi gereğince "ıslah" suretiyle bu hususta sözlü veya yazılı talepte bulunulması mümkün bulunduğundan ve davacı vekili tarafından yargılama aşamasında 08/04/2013 havale tarihli dilekçe ile talep konusunun ’’10.000 ‘’ TL maddi ve ‘’10.000’’ TL manevi tazminat olarak belirlenip hükmolunacak tazminatlara tutuklama tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi şeklinde ıslah edilmiş olduğunun anlaşılması karşısında, isabetsiz değerlendirme ile taleple bağlılık kuralı gereğince ıslah talebine değer verilmemesi suretiyle, davacı yararına hak ve nasafet ilkelerine aykırı olacak şekilde eksik maddi ve manevi tazminata hükmolunması,İsabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 01.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.