Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9373 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 17676 - Esas Yıl 2013





Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç :Taksirle YaralamaHüküm :TCK'nın 89/4, 62/1, 50/4, 50/1-a, 52/2, 53/6. maddeleri gereğince mahkûmiyetTaksirle yaralama suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Olay günü gündüz saat 07:00 sularında bulutlu havada, meskun mahal dışında, bölünmüş, tek yönlü, 7 metre genişliğindeki yüzeyi ıslak, asfalt kaplama, eğimsiz düz yolda idaresindeki kamyonetle seyir halinde bulunan sanığın, önünde aynı istikamete doğru idaresindeki otomobille seyreden katılan ...'ın aracına arkadan çarpması şeklinde gelişen ve üç kişinin nitelikli şekilde yaralanmasıyla sonuçlanan olayda; sanığın tam kusurlu olması, yaralı sayısı ve yaralanmaların nitelikli olması, mahkemenin, sanık hakkında temel cezayı tayin ederken gösterdiği gerekçeler karşısında, ceza uygulamasına ilişkin takdirinde bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamede, ceza miktarı yönünden bozma öneren görüşe iştirak edilmemiş; gerekçeli karar başlığında CMK’nın 232/2-c maddesi uyarınca suçun işlendiği zaman diliminin gösterilmemesi mahallinde tamamlanabilir eksiklik olarak kabul edilmiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın kusura, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, lehe hükümlerin uygulanmasına ve eksik incelemeye ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;Sanık hakkında tayin olunan adli para cezasının taksitlendirilmesi sırasında uygulama maddesinin gösterilmemesi sureti ile CMK'nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasının 6. bendinin başına “TCK'nın 52/4. maddesi gereğince” ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 16.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.