Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9338 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 23351 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi : Ağır Ceza MahkemesiDavacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne dair hükmün davacı vekili tarafından süresinde temyiz edildiği ve davacı vekilinin taleplerinin reddedilen kısmı nazara alındığında davalı Hazine vekilinin buna bağlı olarak hükmü temyiz etme hakkının bulunduğu ve bu kapsamda hükmün davalı Hazine vekili yönünden de temyizi kabil olduğu belirlenerek yapılan incelemede;Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin ise yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Davacı vekilinin 22.03.2013 havale tarihli dilekçesi ile müvekkili olan davacının CMK 250. madde ile görevli ... Ağır Ceza Mahkemesinin 2012/22 Sorgu sayılı kararı ile 16.04.2012 tarihinde ''silahlı terör örgütüne üye olmak'' suçundan tutuklandığını ve atılı suçtan hakkında Adana CMK 250. madde ile görevli Cumhuriyet Başsavcılığının 2012/576 soruşturma sayılı dosyası üzerinden 18.05.2012 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğinden bahisle maddi ve manevi tazminat talebi ile dava açtığı anlaşılmıştır.Temyize konu dosya içerisinde mevcut ....Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğünün 11.05.2012 tarihli evrakının incelenmesinde; davacının CMK 250. madde ile görevli .... Ağır Ceza Mahkemesinin 16.04.2012 tarih, 2012/22 Sorgu – Adana CMK 250. madde ile görevli Cumhuriyet Başsavcılığının 2012/462 soruşturma sayılı tevkif müzekkereleri ile ''silahlı terör örgütüne üye olma'', ''var olan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanarak yağma'' ve ''korku, kaygı veya panik yaratabilecek tarzda silahla ateş etme'' suçlarından tutuklandığının belirtildiği, tazminat talebinin dayanağı olan ... CMK 250. madde ile görevli Cumhuriyet Başsavcılığının 18.05.2012 tarih, 2012/576 soruşturma sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararının incelenmesinde ise; davacı hakkında ''silahlı terör örgütü adına suç işlemek'' ve ''iş ve çalışma hürriyetinin ihlali'' suçlarından kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğinin anlaşılması karşısında;1- Davacının tazminat talep etme hakkının bulunup bulunmadığının tespiti bakımından, ... CMK 250. madde ile görevli Cumhuriyet Başsavcılığının 2012/462 soruşturma sayılı dosyasının celp edilerek, davacı açısından tefrik kararı bulunup bulunmadığının, bulunması halinde tefrik edilen suçlar açısından özellikle dosya içeriğine göre tutuklama kararı verildiği anlaşılan ''var olan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanarak yağma'' ve ''korku, kaygı veya panik yaratabilecek tarzda silahla ateş etme'' suçlarından davacı hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilip verilmediği ya da kamu davası açılıp açılmadığı ve neticesinin araştırılıp, davacı hakkında düzenlenen tüm tutuklama müzekkereleri, karar ve belgelerin Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde aslı ya da onaylı örnekleri de dosya içine alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmesi,2- Dairemizce yapılan temyiz incelemeleri sırasında aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı olarak birden fazla davanın açıldığının tespit edildiğinin anlaşılması karşısında; hazine zararına yol açan mükerrer davalara ilişkin ödemelerin önlenmesinin temini ve kamu kaynaklarının etkili, verimli ve hukuka uygun kullanılması bakımından, aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı açılmış dava olup olmadığının ilgili birimlerden sorulup, Ulusal Yargı Ağı Sistemi (UYAP) üzerinden de araştırılarak tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 01.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.