Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9253 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 11144 - Esas Yıl 2015





Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokmaHüküm : TCK'nın 179/3-2, 62/1. maddeleri gereğince mahkûmiyetve CMK’nın 231/1.maddesi gereğince hükmün açıklanmasıTrafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Mahkemece 24.02.2012 tarihli karar ile sanık hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan TCK'nın 179/2-3, 62/2. maddeleri gereğince 25 gün hapis cezası, taksirle yaralama suçundan aynı kanunun 89/1, 89/2-b, 62, 52.maddeleri gereğince doğrudan 2,240 TL adli para cezasından ibaret mahkumiyet hükümlerinin açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, söz konusu kararın 27.06.2012 tarihinde kesinleştiği, sanığın denetim süresinde suç işlemesi nedeniyle, 25/11/2014 tarihinde her iki hükmün açıklanmasına karar verilerek, taksirle yaralama suçundan neticeten 2,240 TL adli para cezasına, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan ise 25 gün hapis cezasına hükmedildiği, sanığın temyizi üzerine, mahkemece, 09/02/2015 tarihli ek karar ile, taksirle yaralama suçundan hükmedilen 2,240 TL adli para cezasının miktar itibariyle kesin olarak hükmedilmesi nedeniyle, sanığın bu suça yönelik temyiz itirazının reddine karar verilerek kararın sanığa usulüne uygun tebliğ edildiği, ancak ek karara yönelik temyiz isteminde bulunmadığı, sanığın temyiz isteminin trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçuna hasredildiği belirlenerek yapılan incelemede;Mahkemece 24.02.2012 tarihinde sanık hakkında TCK'nın 179/2-3, 62/2. maddeleri gereğince 25 gün hapis cezasından ibaret mahkumiyet hükmünün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, söz konusu kararın 27.06.2012 tarihinde kesinleştiği, denetim süresi içinde sanığın yeniden kasıtlı bir suç işlemesi nedeniyle Iğdır 2. Sulh Ceza Mahkemesi tarafından sanık hakkında TCK'nın 86/2, 62, 53/1 maddeleri gereğince 3 ay 10 gün hapis cezasına hükmolunduğu, bu ikinci suçtan kurulan mahkumiyet hükmünün 06.05.2014 tarihinde kesinleştiğinin anlaşıldığı, bunun üzerine mahkemece ilk hükme yönelik dosya yeniden ele alınarak, hükmün açıklanmasına dair kararını kapsayan dosyanın incelenmesinde;Yapılan yargılamaya toplanıp karar yerinde gösterilen delillere mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine incelenen dosya kapsamına göre sanığın, atılı suçu işlemediğine ve beraat istemine yönelik sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Aşırı derecede alkollü olan sanığın, yanında müşteki bulunduğu halde, idaresindeki araç ile, 5 metre genişliğindeki tek yönlü düz yolda seyir halinde iken, direksiyon hakimiyetini kaybederek beton direğe çarpması neticesinde, müştekinin vücut fonksiyonlarını 4. derecede etkileyen kemik kırığı meydana gelecek şekilde yaraladığı olayda; trafik güvenliğini tehlikeye sokma ve taksirle yaralama suçlarının oluştuğunun kabulünde bir isabetsizlik bulunmadığı, ancak tehlike ve zarar suçunun birlikte gerçekleştiği durumda sanığın sadece zarar suçu niteliğinde olan taksirle yaralama suçundan cezalandırılması gerektiği, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan ise hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde bu suçtan da mahkumiyetine karar verilmesi, Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanun'un 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hüküm fıkrasındaki B bendinin hükümden tamamen çıkarılarak yerine “Sanığın üzerine atılı trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan hüküm kurulmasına yer olmadığına ” ibaresi yazılmak suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 01/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.