Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 925 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 25803 - Esas Yıl 2013





Tebliğname no : 12 - 2012/254281 Mahkemesi : Van 1. Ağır Ceza Mahkemesi Tarihi : 29/06/2012 Numarası : 2011/231 - 2012/167 Dava : 466 sayılı Kanuna göre tazminat Davacının tazminat talebini içeren dava dilekçesinin reddine ilişkin hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: 466 sayılı Kanun gereğince açılan tazminat istemine ilişkin davalar nedeniyle verilen her türlü karara karşı temyiz kanun yoluna başvurmanın olanaklı olduğu, anılan Yasada itiraz Kanun yolundan bahsedilmediği, bu itibarla dava dilekçesinin reddine ilişkin hükmün temyizi kabil olduğunun anlaşılması karşısında, tebliğnamedeki incelenmeksizin mahalline iade yönündeki görüşe iştirak edilmemiştir. Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Dava dilekçesinin reddi kararına gerekçe olarak, ''davacının davaya muvafakatı olup olmadığının tespiti için duruşmada hazır bulunması ihtarıyla davacı ve davacı vekili adına 26.04.2012 tarihinde ihtarlı tebligat çıkartıldığı, davacı adına çıkartılan tebligatın tebliğ edilemediği, davacı vekili Av. A. Ö. adına çıkartılan tebligatın ise, uslüne uygun olarak tebliğ edildiği, ancak davacının duruşma günü hazır olmadığı, bu nedenle davaya muvafakatının tespit edilemediği'' gerekçeleri gösterilmesine karşın, taraf teşkili sağlanarak dosyanın incelenmesine geçilmiş olması ve davacı vekilinin, Van 6. Noterliği tarafından düzenlenmiş CMK'nın 141. maddesine göre, haksız tutuklamadan kaynaklanan dava açmaya özel yetkiyi açık şekilde içeren 06906 yevmiye numaralı 29.12.2009 tarihli genel vekaletnameye istinaden, haksız tutuklama nedenine dayalı olarak davacı adına tazminat talebinde bulunduğu ve ilgili vekaletnamenin davacı vekiline, davacı adına dava açma hak ve yetkisini içerdiğinin anlaşılması ve dava tarihinden sonra vekilin davacı tarafından azledildiğine ilişkin geçerli bir azilname bulunmadığı gibi davacının dava dilekçesinde belirtilen ikametgah adresinde davacının sosyal ve ekonomik durumunun tespit edildiğine ilişkin kolluk tutanağı tanzim edilmiş olduğunun anlaşılması karşısında, davacı ile vekili arasında vekalet ilişkisinin devam etmekte olduğunun kabul edilmesi gerektiği gözetilerek yargılamaya devamla diğer yasal koşulların varlığı halinde davacı lehine makul bir tazminata hükmedilmesi yerine, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı gerekçe ile dava dilekçesinin reddine karar verilmesi, Kanuna aykırı olup, davacı vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 20.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.