Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9223 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 18759 - Esas Yıl 2013





Tebliğname no : 12 - 2013/179508Mahkemesi : İskenderun 1. Sulh Ceza MahkemesiTarihi : 11/03/2013Numarası : 2009/597-2013/378Suç : Taksirle yaralamaTaksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, mahalli Cumhuriyet Savcısı ve sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Tüm dosya kapsamından, olay tarihinde katılanın, sol omzundaki ağrı nedeniyle İskenderun Devlet Hastanesi Acil Polikliniğine müracaat ettiği ve yapılan muayenesinin ardından miyalji tanısıyla kendisine hemşire olan sanık N.. A.. tarafından sol kalçadan dikloron adlı ilacın uygulandığı, katılanın uygulamadan sonra bacağında uyuşma ve ağrı şikayetinin olduğu, Ç.. Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinin 20.06.2008 ve 24.07.2008 tarihli EMG incelemesinde, solda fibuler sinirin totalde lezyonunu gösterir bulguların tespit edildiği, Hatay Adli Tıp Kurumu'un 11.02.2013 tarihli raporuna göre katılanın, uygulanan enjeksiyon sonrası sol bacakta belirgin şekilde mevcut olan atrofinin mold isimli alet ile desteksiz aksayarak mobilize olduğunun tespit edildiği ve fibular sinir total lezyonu arızasının duyulardan veya organlardan birinin işlevinin yitirilmesi niteliğinde yaralandığının bildirildiği, Adli Tıp Kurumu 3. Adli Tıp İhtisas Kurulunun 29.11.2012 tarihli raporunda katılana, sanık tarafından uygulandığı bildirilen enjeksiyon sonucu gelişen bulguların enjeksiyon nöropatisi ile uyumlu olduğu ancak tıbbi belgelerde enjeksiyonun yanlış uygulandığına dair kayıt bulunmadığı, enjeksiyonun doğru bölgeye uygulanma durumlarında da; ödem, hematom gibi mekanik etkilerle veya ilacın diffüzyon yoluyla toksik etkisiyle nöropatinin meydana gelebileceği, nöropatinin, enjeksiyon uygulamalarının beklenebilir komplikasyonu olarak değerlendirildiğinin bildirildiği; Yüksek Sağlık Şurası ise oy çokluğu ile sanığın yaptığı enjeksiyon sonrası gelişen sinir injurisinin komplikasyon olduğunu ve bu nedenle sanığa kusur atfedilemeyeceğini ifade etmiş ise de, karşı oy gerekçesinde gluteal intramuskuler enjeksiyon sonrası siyatik sinirin yaralanması ancak acemilik, tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucunda ortaya çıkabildiği, siyatik sinir yaralanması şeklinde gerçekleşen olayın, uygulayıcının acemilik ve tedbirsizliği sonucunda meydana geldiği ve sanığın kusurlu olduğunun ifade edilmesi karşısında; sanığa atfedilecek kusurun tartışmayı gerektirmeyecek şekilde kesin bir biçimde saptanması, sanığın yaptığı enjeksiyon uygulaması sırasında hata yapıp yapmadığı, erken evrede müdahale edilmesi halinde netice yaralanmanın oluşup oluşmayacağı, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi, sanığın olay nedeniyle tıbbi açıdan kusurlu bulunup bulunmadığının tespitine ilişkin olarak, önceki raporlar da irdelenecek şekilde her türlü şüpheden uzak biçimde saptanması için Adli Tıp Genel Kurulu'ndan rapor alınmasından sonra, sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi, İsabetsiz olup, sanık müdafinin ve mahalli Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 15.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.