Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç :Taksirle yaralamaHüküm :BeraatTaksirle yaralama suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili ve mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre katılan vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Sanığın saat 17:15 sıralarında idaresindeki araç ile çift yönlü, 6.5 m genişliğindeki sokak üzerinde seyredip, solundan, park halindeki araçların arasından yola girdiğini gördüğü katılan küçüğe çarpıp, olay yerinden kaçması sonucu katılan küçüğün hayat fonksiyonlarını 4 derecece etkileyen kemik kırıkları oluşacak şekilde yaralanmasına neden olduğu olayın yargılaması sonunda sanığın beraatına karar verilmiş ise de, aracını mahal şatlarına uygun, her an durabilecek hızda sevk ve idare etmediği anlaşılan sanığın, süratle seyrettiğinin tanıklarca beyan edilmiş olması ile keşfe binaen düzenlenen bilirkişi raporunda tali kusurlu olduğunun bildirilmiş olması ve yaralanmanın derecesi nazara alındığında sanığın tali kusurlu olduğunun kabulü ile mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken isabetsiz gerekçeyle beraatine karar verilmesiBozmayı gerektirmiş olup, katılan vekili ve mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince tebliğnamedeki isteme uygun olarak BOZULMASINA, 31/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.