Mahkemesi :Sulh Ceza MahkemesiSuç : Taksirle yaralama Hüküm : TCK'nın 89/1-2-b, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkumiyet Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ile katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:25.10.2013 tarihli raporu düzenleyen bilirkişi ...'ın 5271 sayılı CMK'nın 64. maddesinde düzenlenen İl Adli Yargı Adalet Komisyonu listesinde yer alan kişilerden olup olmadığı yönünde açıklayıcı bilgiye yer verilmemiş ise de, seçilen bilirkişinin İl Adli Yargı Adalet Komisyonu listesinde yer alan kişilerden olduğu anlaşıldığından, bilirkişi listesinin bir sureti uyap ortamından temin edilip dosyaya ilave edildiğinden, bilirkişinin kimlik tespiti ve yemine yer verilmesi gerektiğine ilişkin tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak olunmamıştır. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın adli para cezasına çevrilmeye ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1-Olay tarihinde, sanığın idaresindeki kamyonetle, meskun mahalde, gündüz, açık havada, düz, eğimsiz ve asfalt olup 10,5 metre genişliğindeki yolda, olay mahalli ışıklı kavşağa geldiğinde, savunmasına göre yeşil ışıkta kavşağa girdiği ve solundan gelmekte olan mağdur ...'in kullanmakta olduğu araca çarparak, şikayetçi olan ...'in yaralanmasına neden olduğu olayda; sanığın, kavşağa geldiğinde trafik ışıklarının kendisine yeşil yandığını, sol tarafındaki ışıklarda bir kamyon durduğunu, mağdur ...'in kullandığı araçla, duran kamyonun yanından gelerek, aracının sol ön tarafından çarptığını savunması, mağdur ...'in de trafik ışıklarının kendisine yeşil yanması nedeniyle kavşakta devam ettiğini beyan etmesine göre, sanığın aracında bulunan ve mahkemece dinlenmeyen tanıklar , ... ile mağdur ...'in mahkemece dinlenilerek, ayrıntılı olarak olayın oluşu aydınlatılıp, beyanlar arasındaki çelişkiler gidirilmeye çalışılıp, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik soruşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,2- Hükmün esasını oluşturan kısa kararda, katılan lehine vekalet ücreti tayin edilmesine rağmen, miktarının belirtilmemesi, gerekçeli karar da ise vekalet ücreti tayinine dair hiçbir karar verilmemesi, Kanuna aykırı olup, sanık müdafii ile katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 27/05/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.