Mahkemesi : Asliye Ceza MahkemesiSuç : 2863 sayılı Kanuna aykırılıkHüküm : CMK'nın 223/2-a. maddesi gereğince beraat2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıkların beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:... Koruma Kurulu'nun 07.07.1993 tarih, 4720 sayılı kararıyla belirlenen kentsel sit alanı içerisinde kalan ve ... Yüksek Kurulu'nun 10.05.1964 tarih, 2444 sayılı kararıyla korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olduğu belirlenen ... ili, ... ilçesi, ...mahallesi, 38 pafta, 284 ada, 102 sayılı parselde bulunan ... Mevlevihanesi ile ... Koruma Bölge Kurulu'nun 04.03.2009 tarih, 2443 sayılı kararıyla korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olduğu kabul edilip, koruma grubu 1 olarak belirlenen 58 sayılı parselde bulunan ... Mezarlığına komşu parseller olan 40, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69 ve 70 sayılı parsellerde yer alan tescilli binalarda, malikleri veya kiracıları tarafından izin alınmadan çeşitli tadilatların gerçekleştirildiği, davaya konu bu binalarda ... Koruma Bölge Kurulu görevlilerince yapılan denetim sonucu düzenlenen 02.02.2010 tarihli raporda, tüm bu parsellerdeki tescilli binaların dış kısımlarına reklam panosu, tabela, klima ve kabloların konulduğunun, bu durumun görüntü kirliliğine neden olduğunun, 60 ve 61 sayılı parsellerde yer alan binaların Osmanlı duvarlarının kırılarak pencerelerin genişletildiğinin, binaya yangın merdiveni konulma çalışmalarının devam ettiğinin, 66 sayılı parselde bulunan binada izinsiz tadilatların yapıldığının, 68 sayılı parselde bulunan binanın arka cephesinde Mevlevihane haziresini etkileyen müdahalelerin yapıldığının, zemin kat cephesinin yeniden düzenlendiğinin, 67 sayılı yapının da yenilendiğinin ve 68 sayılı parselde bulunan bina ile birlikte kullanıldığının, Galata Mevlevihanesi bahçesi ve hazirenin duvarlarını bozan, zarar veren, görsel kirliliğe yol açan ve hazirenin güvenliğini tehlikeye sokan 40, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69 ve 70 sayılı parsellerdeki tescilli binaların izinsiz yapılan eklenti kısımlarından arındırılması gerektiğinin tespit edildiği, ilgili Koruma Bölge Kurulu'nun 24.02.2010 tarih ve 3277 sayılı kararıyla, sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar verildiği, bunun üzerine de davaya konu parsellerde bulunan tescilli binaların sahipleri veya kiracıları oldukları tespit edilen sanıklar hakkında 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan davanın açıldığı, davaya konu parsellerdeki tescilli binalara ait tapu kayıtlarında, binaların korunması gerekli taşınmaz kültür varlıkları olduklarına dair şerhlerin verilmiş olması ve sanıkların binaların tescilli kültür varlığı olduklarını bilmediklerine dair beyanlarının olmaması karşısında, davaya konu taşınmazların tescilli kültür varlığı olduklarının sanıklar tarafından bilindiğinin kabul edilmesi gerektiği, 20.02.2012 tarihli olay yeri keşfine iştirak eden inşaat mühendisinden alınan 21.01.2013 tarihli raporda, davaya konu taşınmazların, ... Mevlevihanesi komşuluğunda bulunan 40, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70 ve 71 sayılı parsellerdeki tescilli binalar olduğunun, 60 ve 61 sayılı parsellerdeki binanın arka cephesine, eskiden beridir bulunan pencerelerin büyütüldüğünün, Osmanlı döneminden kalan duvara zarar verildiğinin, 61 sayılı parsele iskele kurularak doğramaların söküldüğünün, çelik konstrüksiyon malzeme ile güçlendirme yapıldığının, gazbeton malzeme ile bölücü duvarlar oluşturulduğunun, 66 sayılı parselde bulunan binanın arka cephesinde izinsiz faaliyette bulunularak ilave kat ve bahçeye eklenti yapıldığının, 68 sayılı parselde bulunan binanın arka cephesinde izinsiz faaliyette bulunularak Hamuşan mezarlığına açılan bir kapı yapıldığının, 48 sayılı parselde bulunan binanın dış cephesinde izinsiz inşai faaliyette bulunulduğunun, diğer parsellerdeki binalarda da 30-50 yıllık süreçte izinsiz inşai faaliyette bulunulduğunun ve hepsinin özgün mimarisinin değiştirilmiş olduğunun, ayrıca binalarda tabela, tente, kepenk gibi sökülebilir eklentilerin yapıldığının, bu ek yapıların da görüntü kirliliğine neden olduğunun tespit edildiği, her ne kadar yargılama sonunda mahkemece, 2863 sayılı Kanunun 65. maddesinin, Anayasa Mahkemesi'nin Resmi Gazetenin 13/10/2012 tarih ve 28440 sayılı nüshasında yayınlanan 2011/18 Esas, 2012/53 Karar sayılı 11/04/2012 tarihli kararıyla iptal edildiği gerekçesi ile sanıkların beraatine karar verilmiş ise de, sanıkların üzerine atılı eylemin suç olmaktan çıkartılmadığı, iptal kararının yürürlüğe gireceği 13/10/2013 tarihinden önce, 08/10/2013 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 65. maddesinde eylemin yaptırım altına alındığı, böylece sanıklar hakkında kurulan beraat gerekçesinin yerinde olmadığı anlaşılmakla,Üzerinde müdahale gerçekleştirilen taşınmazların 2863 sayılı Kanunun 6. maddesi kapsamında tescilli kültür varlığı olması nedeniyle taşınmazlarda izinsiz ya da izin kapsamı dışında yapılan her türlü inşai faaliyetin suç oluşturacağı, bu bakımdan müdahalenin binaların içinde ya da dışında gerçekleştirilmesinin önem arz etmediği, bu kapsamda tescile esas bilgi ve belgeler getirtilerek, izinsiz yapılan tadilatların yapıların tescil edilmesine neden olan kriterlere uygun olup olmadığının, yapılara ait orjinal dokuya uyum sağlayıp sağlamadığının, tescilli kültür varlıklarında zarar meydana getirip getirmediğinin belirlenmesi gerektiği, Bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde, öncelikle aynı eylemler hakkında... Koruma Bölge Kurulu'nun 19.03.2008 tarih, 1657 sayılı kararıyla da suç duyurusunda bulunulduğu anlaşılmakla, bu suç duyurusunun akibetinin, aynı eylemler hakkında başlatılmış başka bir soruşturmanın veya açılmış başka bir davanın daha olup olmadığının araştırılması ve açılmış başka bir dava daha varsa işbu dava dosyası ile birleştirilmesi, sonrasında davaya konu 284 ada, 40, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69 ve 70 sayılı parsellerde bulunan tescilli binalarda sanat tarihçi ve inşaat mühendisi ile yeniden keşif icra edilerek, herbir binada yapılan izinsiz uygulamaların nelerden ibaret olduğunun ve izinsiz uygulamalarda kullanılan malzemelerdeki eskime durumu nazara alınarak yapım tarihlerinin tespit edilmesi, böylece belirlenecek suç tarihlerinde davaya konu tescilli binaları kullanan sorumluların tespit edilip sonucuna göre haklarında dava açılan sanıkların hukuki durumunun tayin edilmesi, izinsiz uygulamaların nelerden ibaret olduğu, kimler tarafından ve ne zaman yapıldıklarının tespitinin ardından, uygulamaların tescilli kültür varlığının bütünü ve dolayısıyla orjinal dokusu ile uyumlu olup olmadığının, niteliğinin ve yapıda zarar meydana getirip getirmediğinin belirlenmesi, taşınmazın bu nitelikte bir zarar gördüğünün belirlenmesi durumunda sorumlulukları tespit edilen sanıkların, 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 65/1-1.cümlesi uyarınca cezalandırılması, bu nitelikte bir zararın mevcut olmadığının, ancak yapılan uygulamaların ruhsata tabi inşai ve fiziki müdahale kapsamında bulunduğunun belirlenmesi durumunda, 6498 sayılı Kanun ile değişik 65/1-2.cümlesi uyarınca cezalandırılması, yapılan bu uygulamanın ruhsata tabi olmayan, “basit onarım” niteliğinde olduğunun belirlenmesi halinde ise, 5498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 65/4. maddesi ile cezalandırılması gerektiği gözetilmeksizin, eksik araştırma ve hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi, ayrıca suça konu taşınmazın bulunduğu ilde suç tarihi itibariyle büyükşehir belediyesi veya il özel idaresi bünyesinde koruma, uygulama denetim bürosu kurulup kurulmadığı araştırılıp, eğer kurulmuş ise, taşınmazın bulunduğu yerin koruma, uygulama denetim bürosunun sorumluluk alanı kapsamında olup olmadığı hususu tespit edilip, hükümden sonra, 08/10/2013 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanun'un 65. maddesinde yapılan değişiklikler de dikkate alınarak, sanıkların hukuki durumunun takdir ve tayininde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince, sanıkların beraatine ilişkin hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 27.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.