Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Tehdit, Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Hüküm : 1- TCK'nın 106/1-1. cümle, CMK'nın 231/11 maddesi uyarınca mahkumiyet 2- TCK'nın 134/2, CMK'nın 231/11 maddesi uyarınca mahkumiyet Tehdit ve özel hayatın gizliliğini ihlal suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık ve mahalli cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:1- Özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dosya içeriğine, sanığın ikrar beyanları ve tanık anlatımlarına göre, sanığın, yaklaşık 3 yıl süre duygusal arkadaşlık yaparak ayrıldığı mağdur ...'in, birlikte oldukları dönemde rızasıyla cep telefonuna çektiği yarı çıplak hallerine ilişkin görüntüleri fotoğrafçıda bastırıp tanıklar ...'a göstererek ifşa ettiği, atılı suçun bu şekilde sübut bulduğu anlaşılmakla, Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık ve Mahalli Cumhuriyet Savcısının sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;TCK'nın 134. maddesinde düzenlenen özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun, aynı Kanunun 139/1. maddesi uyarınca soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olup, mağdurun, duruşmadaki 29.12.2009 tarihli ifadesinde şikayetten vazgeçtiği, sanığın da vazgeçmeden haberdar olduğu halde vazgeçmeye karşı çıkmadığı anlaşıldığından, sanık hakkında açılan davanın düşmesi yerine sanığın mahkumiyetine hükmedilmesi, Kanuna aykırı olup; hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, yeniden yargılama gerektirmeyen bu hususta aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, sanık hakkındaki davanın şikayet yokluğu nedeniyle TCK'nın 73, 139 ve CMK'nın 223/8. maddeleri uyarınca isteme uygun olarak DÜŞMESİNE, 2- Tehdit suçundan temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosya içeriğine, sanığın ikrar beyanları ve mesaj tespit tutanağına göre, sanığın, mağdur ...'in cep telefonuna mesaj çekerek “senin o beyazlı mavili üstünü elbet kana buluycam, sen rahat ol, pazarın sonunda sen, ama ne” demek suretiyle tehdit ettiği, atılı suçun bu şekilde sübut bulduğu anlaşılmakla, Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık ve mahalli cumhuriyet savcısının sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;1- Sanık hakkında 29.12.2009 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararda, 6 ay hapis cezasına hükmedildikten sonra 5 yıl denetim süresi belirlenerek, denetim süresinin herhangi bir yükümlülük belirlemeden geçirilmesine karar verildiğine göre, sanığın denetim süresinde yeniden suç işlemesi karşısında, açıklanması geri bırakılan hükmün aynen açıklanmasına karar verilmesi gerektiği halde, CMK.nun 231/11. maddesinin 2. cümlesi uyarınca, mahkemenin denetim süresi içinde kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek, cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar verilerek yeni bir mahkumiyet hükmü kurabileceğinin gözetilmeden, sanık hakkında hükmedilen hapis cezasının 1/2'sinin infaz edilmemesine, diğer kısmın aynen infazına karar verilmesi, 2- Sanığın kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkûmiyetin kanunî sonucu olarak TCK.nın 53/1. maddesinin a-b-d-e bentlerinde belirtilen haklardan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, (c) fıkrasında belirtilen hak yoksunluğunun ise kendi alt soyu üzerindeki yetkileri açısından koşullu salıverme tarihine kadar, alt soyu dışındakiler yönünden ise, cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hükmün 1-A bendindeki “karar verilmiş olmakla CMK 231/11 maddesi uyarınca belirlenen cezanın ½ sinin infaz edilmemesine, diğer kısmın aynen infazına” ibaresinin hükümden çıkartılması, aynı bentten sonra gelmek üzere hükme “Hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak TCK'nın 53/1. maddesinin (a), (b), (d), (e) bentlerinde belirtilen haklardan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, kendi altsoyu üzerindeki 53/1-c bendindeki haklardan ise, kendi alt soyu bakımından koşullu salıverilmeye, alt soyu dışındakiler yönünden ise, cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" ibaresinin yazılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 14.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.