Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8893 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 8669 - Esas Yıl 2015





Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma, taksirle yaralamaHüküm : TCK'nın 89/1, 22/3, 53/1, 58, 179/2, 53/1, 58. maddeleri gereğince mahkumiyetTaksirle yaralama ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi gereği düşünüldü;Olay günü, 425 promil alkollü olarak idaresindeki otomobille tek yönlü Devlet yolunda seyri sırasında, trafiğe kapalı alana girip yol kenarında çalışma yapan mağdura çarparak olay yerinden kaçan sanığın, olay tutanakları ve dosya içeriğine göre, meydana gelen trafik kazasından sonra alkollü araç kullanmaya devam ederek üç kilometre ileride arabada uyurken yakalanması karşısında, sanığın taksirle yaralama fiilini gerçekleştirdikten sonra alkollü araç kullanmaya ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunu işlemeye devam etmesi nedeniyle, hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan da mahkumiyetine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden, tebliğnamedeki bozma öneren görüşe iştirak edilmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;1-425 promil alkollü araç kullandığı anlaşılan sanığın, TCK'nın 179/3. maddesi yollamasıyla TCK'nın 179/2. maddesi uyarınca cezalandırılması gerekirken TCK'nun 179/2 maddesi uyarınca hüküm kurulması ve TCK'nın 53. maddesi tatbik edilirken, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının gözetilmesinde zorunluluk bulunması;2-Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin yasal sonucu olan TCK'nın 53/1. maddesindeki hak yoksunluklarının taksirli suçlarda uygulanamayacağı ve sanığın sabıkasını oluşturan Karasu Sulh Ceza Mahkemesi'nin 2008/576-2010/42 sayılı ilamının, kasıtlı suça ilişkin olması sebebiyle taksirli suçta tekerrüre esas alınamayacağının gözetilmemesi,Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, bu hususun yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye dayanılarak; taksirle yaralama suçundan kurulan hükümden TCK nın 53/1. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölüm ile tekerrür hükümlerinin uygulandığı bölümün çıkarılması, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan kurulan hükmün 1. paragrafındaki “TCK nın 179/2 maddesi” ibaresinden önce gelmek üzere “TCK'nın 179/3 maddesi delaleti ile“ ibaresinin eklenmesi ve hükmün 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümü hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine “Sanığın kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak TCK'nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a), (d), (e) bentlerindeki hakları kullanmaktan, aynı Kanun'un 53/2. maddesi gereğince, hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; TCK'nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde belirtilen hakları kullanmak yönünden ise, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından aynı Kanun'un 53/3.maddesi gereğince koşullu salıverilme tarihine kadar, diğer kişiler bakımından TCK'nın 53/2. maddesi gereğince hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına, TCK'nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendindeki hak yoksunlukları açısından ise Anayasa Mahkemesi'nin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının gözetilmesine” ibarelerinin yazılması suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün, DÜZELTİLEREK ONANMASINA; 26.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.