Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokmaHüküm : CMK'nın 231/11. maddesi uyarınca hüküm açıklanarak, TCK'nın 179/3-2, 62, 53/1. maddeleri gereğince mahkumiyet Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;Denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işleyen sanık hakkında, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan verilen 12/11/2008 tarih ve 2008/165-2008/436 sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına konu hüküm CMK'nın 231/11. maddesi uyarınca açıklanmakla, sanık tarafından temyiz edilen hüküm incelendi;Anayasa Mahkemesinin, TCK'nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarına ilişkin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilebileceği değerlendirilerek yapılan incelemede;Olay günü saat 08.00 sıralarında, sanığın idaresindeki motosiklet ile iki yönlü sokakta seyirle, ışıksız 4 yönlü kavşağa sağından giren kamyon ile çarpışması sonucu meydana gelen olay akabinde sanığın sevk edildiği sağlık ocağından alınan ancak saati belirtilmeyen raporda; sanıkta alkol kokusu tespit edildiği, sanığın kendisinin de alkol aldığını itiraf ettiği, ancak genel durumu uygun olmadığı için alkol bakılamadığı tespitlerine yer verilmesi, sanığın daha sonraki aşamalarda olay anındaki alkol promil miktarı tespit edilememiş ise de, savunmalarında, olaydan 6-7 saat önce 6-7 şişe bira içtiğini beyan etmesi karşısında, olay anında trafik güvenliğini tehlikeye sokacak şekilde alkollü olarak araç kullandığı tespit edilen sanığın, güvenli sürüş yeteneğini kaybettiği ve dolayısıyla atılı trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun unsurlarının oluştuğu ve saat 08.30'da düzenlenen adli raporun sanığa ait olmayıp hakkında takipsizlik kararı verilen diğer sürücüye ait olduğu anlaşıldığından, tebliğnamedeki, sanığın olay sırasında alkollü olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğine ilişkin bozma öneren görüşe iştirak edilmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;TCK'nın 50/3. maddesi uyarınca, daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş bulunan onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş sanıkların kısa süreli, diğer sanıkların ise otuz gün ve daha az süreli hapis cezalarının aynı maddenin birinci fıkrasında yazılı yaptırımlara çevrilmesi zorunlu olup, daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olan sanık hakkında hükmedilen 25 gün hapis cezasının TCK'nın 50/3. maddesi gereğince seçenek yaptırımlara çevrilmesi zorunluluğunun gözetilmemesi;Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA; 26.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.