Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 870 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 11703 - Esas Yıl 2015





Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuçlar : Hakaret, özel hayatın gizliliğini ihlalHükümler : 1- Hakaret suçundan dolayı TCK'nın 125/2. maddesi yollamasıyla aynı Kanun'un 125/1, 125/3-a, 125/4, 43/2. maddesi yollamasıyla 43/1, 53/1-2-3. maddeleri gereğince mahkumiyet 2- Özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan dolayı TCK'nın 134/2, 43/2. maddesi yollamasıyla 43/1, 53/1-2-3. maddeleri gereğince mahkumiyet Hakaret ve özel hayatın gizliliğini ihlal suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın sübuta, eksik incelemeye dayalı olarak karar verildiğine, hâkimin reddi istemi dikkate alınmaksızın savunma ve adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1- Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçunda temel cezanın doğrudan TCK'nın 125/3-a maddesi gereğince tayin edilmesi gerektiği gözetilmeksizin, aynı Kanun'un 125/1. maddesi uyarınca temel ceza belirlenip, daha sonra artırım yapılması, 2- Oluşa ve dosya kapsamına göre; ceza hâkimi olarak görev yapan katılanlar... ve ... tarafından, sanık ... hakkında farklı suçlardan dolayı mahkumiyet kararları verilmesi nedeniyle her iki katılana tepki duyan sanık ...'ın, katılan ...'ın eşi ile yan yana ve katılan ...'in yalnız başına günlük kıyafetleriyle poz vermiş şekilde çektirdikleri fotoğraflarını, katılanların kendi adlarına başka internet sitelerinde (facebook-twitter gibi) açmış oldukları hesaplarından ele geçirip, bu fotoğrafları, slayt gösterisi şeklinde ve duygusal fon müziği eşliğinde, “… adliyesinin yasak aşkı” başlığı altında, katılanların arasında gayriresmi bir ilişki varmış algısı doğuracak biçimde, youtube adlı video paylaşım sitesinde yayımladığı kabulüne konu olayda, Katılanlar tarafından internet ortamında yayımlanan ve katılanların kamuya açık alanlarda günlük kıyafetleriyle poz vermiş şekilde çektirdikleri resimleri, katılanların başkalarının görmesini ve bilmesini istemeyecekleri özel yaşam alanlarına ilişkin görüntü olarak kabul edilemeyeceğinden, katılanların kişisel veri niteliğindeki resimlerini, hukuka uygunluk nedenlerinin bulunmaması nedeniyle hukuka aykırı olduğunda tereddüt bulunmayan bir yöntemle yayımlayan sanığın eyleminin, TCK'nın 136/1. maddesinde tanımlanan verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçunu oluşturacağı gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek, yasal ve yeterli olmayan gerekçelerle sanık hakkında TCK'nın 134/2. maddesinde düzenlenen özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan mahkumiyet kararı verilmesi, Kabul ve uygulamaya göre de: TCK'nın 134/2. maddesinde, kişilerin özel hayatına ilişkin görüntü veya seslerinin ifşası halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası öngörülmüş, fiilin basın ve yayın yoluyla işlenmesi halinde, cezanın yarı oranında artırılacağı düzenlenmiş iken, 05.07.2012 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun'un 81. maddesi ile TCK'nın 134/2. maddesinde yapılan değişiklikle temel ceza miktarı iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası olarak belirlenmiş ve ifşanın basın ve yayın yoluyla gerçekleşmesi halinde de aynı cezaya hükmolunacağı belirtilmiştir. İncelenen dosyada; katılanların resimlerini 01.02.2014 tarihinde yayımladığı kabul edilen sanığın eylemi için, 6352 sayılı Kanun'un 81. maddesi ile değişik TCK'nın 134/2. maddesinde 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası öngörüldüğü gözetilmeksizin, asgari hadden uzaklaşılarak tayin edildiği açıklanan temel cezanın 1 yıl 6 ay hapis cezası olarak belirlenmesi suretiyle sanığa eksik ceza hükmedilmesi, kanuna aykırı, 3- Sanık hakkında TCK'nın 53. maddesi tatbik edilirken, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının gözetilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, aynı Kanun'un 326/son maddesi uyarınca ceza miktarları yönünden sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 08.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.