Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Taksirle öldürmeHüküm : Beraat Taksirle öldürme suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Oluşa ve dosya kapsamına göre; sanığın idaresindeki kamyonet ile gece vakti, aydınlatma olmayan, tek yönlü yolda, yerleşim yerinde, seyrine göre sağ taraftan yola giren yayaya yolun ortasında, fren izi olmadan çarptığı ve çarptıktan 65 metre sonra durduğu olayda; düzenlenen kaza tespit tutağında, sanığın kusursuz olduğu, Mahkemece keşfe binaen alınan bilirkişi raporunda ise “...Karayolları Trafik Kanununda yerleşim yerlerinde azami hız limitinin kamyonetler için 50 km/saat olduğu, sanığın çarpmadan sonra durma noktası dikkate alındığında, far ışığında seyretmesi gereken hız limitinin üstünde seyretmesi nedeni ile tali kusurlu olduğu....” hususlarına yer verildiği, bahsi geçen rapor arasındaki çelişki olması karşısında, çelişkinin giderilerek kusur durumunun tespiti için çelişkinin giderilmesi bakımından Adli Tıp Genişletilmiş Uzmanlar Kurulundan sanığın, olaydaki kusur durumuna ilişkin rapor alınmasından sonra hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi,İsabetsiz olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince, hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 07.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.