Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8613 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 8733 - Esas Yıl 2015





Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokmaHüküm : CMK'nın 231/11. maddesi gereği hükmün açıklanması ile TCK'nın 179/3, 62/1, 53/1. maddeleri uyarınca mahkumiyetTrafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;Denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işleyen sanık hakkında, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan, 24.11.2010 tarih, 2010/9-2010/66 sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına konu hüküm CMK'nın 231/11. maddesi uyarınca açıklanmakla, sanık tarafından temyiz edilen hüküm incelendi;Adli Tıp Kurumu 5. İhtisas Kurulu raporlarında istikrarlı bir şekilde vurgulandığı üzere; alkollü bir şekilde trafikte seyreden bir sürücünün alkol konsantrasyonu hangi seviyede olursa olsun bireysel farklılıklar göstermekle birlikte trafik güvenliği açısından değişen derecelerde risk oluşturabileceği, ancak bu durumun tehlike arz edecek düzeyde olup olmadığı, dolayısıyla sürücünün tesiri altında bulunduğu alkol seviyesinde araç kullanması halinde, güvenli sürüş yeteneğini kaybedip etmediği, bireyin o andaki sürüş ehliyetini belirleyebilecek dikkat, algı, denge, refleks, psikomotor ve nöromotor koordinasyon gibi nörolojik, nistagmus, akomadasyon, görme gibi oftalmolojik ve genel durumunun tespitine yönelik detaylı dahili muayenesine yönelik tıbbi verilerin değerlendirilmesi ile mümkün olabileceği, ancak böyle bir tespit yapılmamış olsa bile bireysel farklılıkları da elimine edebilecek şekilde 100 promilden yüksek olarak saptanan alkol düzeyinin, güvenli sürüş yeteneğini kaybettireceğinin, bilimsel olarak kabulü gerektiği, idaresindeki araçla saat 22:15 sıralarında geceleyin aydınlatma bulunmayan ıslak zeminli iki yönlü yolda seyir halinde iken kaza tespit tutanağına göre sert viraja aşırı hızlı girmesi neticesinde sanığın direksiyon hakimiyetini kaybederek gidiş istikametine göre yolun sağ tarafında bulunan taş duvara çarpması sonucu meydana gelen tek taraflı kazada, sanığın olaydan yaklaşık olarak 1 saat 35 dakika sonra saat 23:50'de yapılan ölçümde 0,46 promil alkollü olduğunun tespit edildiği, yerleşik Adli Tıp Kurumu uygulamalarına göre vücuttaki alkol oranının her saat ortalama 0,15 promil azaldığı dikkate alındığında sanığın kaza anında 0,69 promil alkollü olacağı, olayın tek başına alkolden kaynaklandığına ve sanığın güvenli araç kullanamayacağına ilişkin her hangi bir tespitin de bulunmadığı somut olayda, sadece alkol kullanılmış olmasının trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan mahkumiyet için yeterli olmadığı ve sanığın unsurları oluşmayan suçtan beraati yerine yazılı gerekçeyle mahkumiyetine hükmedilmesi, Kabule göre de;1-5237 sayılı TCK'nın 50/3. maddesi uyarınca, daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş bulunan on sekiz yaşını doldurmamış veya altmış beş yaşını bitirmiş sanıkların kısa süreli, diğer sanıkların ise otuz gün ve daha az süreli hapis cezalarının aynı maddenin birinci fıkrasında yazılı yaptırımlara çevrilmesi zorunlu olup, daha önce hapis cezasına mahkum edilmeyen sanık hakkında 25 gün hapis cezasının aynı maddenin birinci fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlara çevrilmesinin gerektiği nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi,2-TCK'nın 179/3. maddesinde alkol ve uyuşturucu madde etkisiyle araç kullanmanın suç olarak düzenlenip aynı maddenin 2. fıkrasında ise yaptırımının belirlendiği gözetilmeksizin TCK'nın 179/2. maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK'nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 23.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.