Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8587 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 13182 - Esas Yıl 2015





Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiKarar Tarihi : 23/01/2014 Suç : Taksirle yaralama Hüküm : TCK'nın 89/4, 22/3, 50/1-a, 52/1,2,3,4, 53/6. maddelerigereğince mahkumiyet Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık ve müdafii ile mağdur vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;Dairemizin 11.05.2015 tarih ve 2014/19227 E. - 2015/7837 K. sayılı kararı ile CMK'nın 234/2. maddesi uyarınca yaşı küçük mağdura vekil atanarak gerekçeli kararın vekile tebliği için dosyanın mahkemesine tevdiine karar verildiği, mağdura vekil atanarak, kararın atanan vekile tebliğ edildiği, mağdur vekilinin hükmü temyiz ettiği görülmekle, mağdurun 5271 sayılı CMK'nın 260. maddesi uyarınca katılan sıfatını alabilecek surette suçta zarar gören sıfatıyla temyiz hakkının bulunduğu kabul edilerek, suçtan doğrudan zarar gördüğü anlaşılan ve vekili aracılığıyla hükmü temyiz etmek suretiyle katılma iradesini ortaya koyan mağdurun CMK'nın 237/2. maddesi uyarınca davaya katılmasına karar verilerek yapılan incelemede: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık ve müdafinin takdiri indirim ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanması gerektiğine ilişkin, katılan vekilin ise sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;1-) Küçük mağdurun babası şikayetçi ....in duruşmadan haberdar edilmeksizin yokluğunda yargılama yapılarak hüküm kurulması,2-) 5237 sayılı TCK'nın 49/2. maddesi gereğince bir yıldan fazla süreli hapis cezasının, uzun süreli hapis cezası olduğu, TCK'nın 50/4. maddesinde, taksirli suçlardan dolayı hükmolunan hapis cezasının uzun süreli de olsa, diğer koşulların varlığı halinde adli para cezasına çevrilebileceği, ancak bu hükmün, bilinçli taksir halinde uygulanmayacağı belirtilmiş olmasına karşın, meydana gelen olayda bilinçli taksirle hareket ettiği mahkemecede kabul edilen sanık hakkında tayin edilen 1 yıl 4 ay hapis cezasının adli para cezasına çevrilemeyeceğinin gözetilmemesi, 3-) Hükmün gerekçesinde; sanığın bundan sonra araç kullanırken daha dikkatli, daha saygılı ve insanların can ve mal güvenliğini tehlikeye sokmadan araç kullanması yönünde caydırıcı olmak için sanığın ehliyetinin 1 yıl 4 ay boyunca geri alınmasına karar verildiği, hüküm fıkrasında ise sanığın E sınıfı sürücü belgesine TCK'nın 53/6 gereğince taktiren 1 yıl 4 ay süre boyunca el konulmasına karar verilmesine rağmen ayrıca sanığın geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları nazara alınarak hakkında takdiri indirim hükümleri uygulanmayan sanık hakkında yargılama aşamasındaki davranışları nazara alınarak TCK'nın 53/6. maddesinin takdiren uygulanmasına yer olmadığına da karar verilmek sureti ile hükümde çelişki oluşturulması,Kanuna aykırı olup, sanık ve müdafii ile katılan vekilin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 23/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.