Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 858 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 12413 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi :Sulh Ceza MahkemesiSuç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma Hüküm : TCK'nın 179/3-2, 62, 50/1-a, 52/4, 50/6. maddeleri gereğince mahkumiyet Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Bozma üzerine yapılan yargılamaya toplanıp karar yerinde gösterilen delillere incelenen dosya kapsamına göre sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve beraati gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak; Sanık hakkında TCK'nın 179/2-3, 62, 50/1-f maddeleri gereğince hükmedilen cezanın kamuda yararlı bir işte çalışma tedbirine çevrilmesine ilişkin 03.03.2010 tarihli hükmün sanığın temyizi üzerine Dairemizin 08.05.2013 tarih ve 2012/20517- 2013/12826 sayılı kararıyla, sanığın gönüllü olup olmadığı sorulmadan kamuda yararlı bir işte çalıştırılma tedbirine çevrilmesi nedeniyle bozulduğu, bozma ilamına mahkemece uyulmasına rağmen bozma gerekleri yerine getirilmeden sanığın hazır bulundurulamadığı gerekçesiyle, hükmedilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi, Kabule göre de; TCK'nın 50/6. maddesinde bulunan “yaptırımın” ibaresinin 01/03/2008 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 26/02/2008 tarih 5739 sayılı Kanunun 4. maddesi ile “tedbirin” olarak değiştirilmesi ile sözü edilen maddenin birinci fıkrasının “a” bendi uyarınca hapis cezasının paraya çevrilmesi seçenek yaptırım, diğer bentlerde düzenlenen hususların ise seçenek tedbir niteliğinde olduğu, TCK'nın 50/6. maddesinde hüküm kesinleştikten sonra Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan tebligata rağmen otuz gün içinde seçenek tedbirin gereklerinin yerine getirilmesine başlanmaması veya başlanıp da devam edilmemesinin sonuçlarının düzenlediği, somut durumda ise sanık ve katılan sanık hakkında tedbir niteliğini haiz olmayan, kısa süreli hapis cezalarının adli para cezalarına çevrilmesine karar verildiği, kaldı ki bu durumun hükümlerin tesisi aşamasında değil, kesinleşmelerinden sonra infaz aşamasında nazara alınacağı hususu gözetilmeksizin infazı kısıtlar biçimde karar tesis edilmesi, Bozmayı gerektirmiş olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA 21/01/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.