Mahkemesi: Asliye Ceza MahkemesiSuç : 2863 sayılı Kanuna aykırılıkHüküm : CMK'nın 223/2-a. maddesi gereğince beraat2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıkların beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:08/10/2013 tarih ve 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 7. maddesine göre, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin tescil kararlarının, 7201 sayılı Tebligat Kanunu uyarınca maliklere tebliğ edileceği; sit alanlarının, tabiat varlıklarının ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin tescil kararlarının da Resmî Gazete’de yayımlanmakla birlikte, Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulacağı; Belirtilen değişiklik öncesinde yapılan tescil işlemleri bakımından ise, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılması gerektiği; Bu açıklamalar ışığında somut olay ele alındığında,... Koruma Kurulu'nun 11.04.2007 tarih ve 959 sayılı kararıyla belirlenen tarihi ve kentsel sit alanı içerisinde yer alan, ... ili, ... ilçesi, ...mahallesi, 769 ada, 10-11 sayılı parsellerde bulunan, zemin+2 bodrum kattan oluşan binanın, 15 sayılı parselde yer alan... Otelin ek tesisi olduğu, bu ek tesis binasında güçlendirme ve tadilat yapılmak istendiği, bu nedenle hazırlanan projenin ilgili Koruma Bölge Kurulu'nun onayına sunulduğu, hazırlanan projede binaya ilave 4 bodrum kat daha yapılması istendiği, bunun üzerine yerinde inceleme yapan .... Koruma Bölge Kurulu görevlilerince, henüz verilmiş bir izin olmadığı halde binaya 4 ilave bodrum katın yapılmış olduğunun tespit edildiği, bu tespit üzerine de ilgili Koruma Bölge Kurulu'nun 10.11.2010 tarih ve 3919 sayılı kararıyla, davaya konu binaya ilave 4 bodrum katı izinsiz yapan sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar verildiği, otelin maliki olan firmanın ilgili genel müdürü ile genel müdür yardımcıları oldukları tespit edilen sanıklar hakkında 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan davanın açıldığı, her ne kadar yapılan yargılama neticesinde, 11.10.2013 tarih ve 28792 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun gereğince, sit alanı ilanına ilişkin kararların ilgilisine tebliğ edilmesinin zorunlu hale getirildiği, olayda ise tebliğin bulunmadığı gerekçesi gösterilerek, sanıkların beraatine karar verilmiş ise de; tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin tescil kararlarının tebliğ zorunluluğunun yukarıda açıklandığı üzere, 11.10.2013 tarihinden itibaren yapılan tescil işlemleri için gerekli olduğu, bu tarihten önce yapılmış tescil işlemleri için tebliğ zorunluluğu bulunmayıp, tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilmiş olmasının, koruma kararının bilindiğinin kabul edilmesi konusunda yeterli olduğu, olayımızda ise davaya konu yerin tek yapı ölçeğindeki kültür veya tabiat varlığı olmadığı, davaya konu yerin ... Sit Alanı ilan edilmiş bölge içerisinde yer aldığı, sit alanı içerisinde bulunan binanın dış kısmına yansır şekilde izin alınmadan nitelikli tadilat yapılmasının fiziki ve inşai müdahale kapsamında olduğu, ancak dosya kapsamında bölgenin sit alanı ilan edilmesine dair kararların mahallinde mutat vasıtalarla duyurusunun yapıldığına dair tutanakların bulunmadığı ve sanıkların davaya konu uygulamalar için izin alınması gerektiğini bilmediklerine dair beyanlarının da olması karşısında, sanıkların olay mahallinde ne zamandır ikamet ettiğinin, sit alanına ilişkin Kurul kararının, mahallinde usulüne uygun şekilde ilan edilip edilmediğinin, ilan edilmiş ise edilme tarihinin araştırılması, ayrıca...Belediye Başkanlığının 04.01.2011 tarihli yazısında, izinsiz yapılan ilave bodrum katlarının doldurularak kapatıldığının belirtilmesi karşısında, mahallinde inşaat mühendisi ile keşif yapılarak davaya konu binaya yapılan izinsiz ilave bodrum katların yıkılarak kaldırılıp kaldırılmadıklarının, toprakla doldurma işlemi sonrası dış görünümü etkileyen unsurların bulunup bulunmadığının binanın mevcut durumuna uygun ilgili Koruma Bölge Kurulu'nca onaylanmış projenin bulunup bulunmadığının tespit edilmesi ve sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği düşünülmeden, eksik araştırma ve hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi, Kabule göre de;Bünyesinde koruma, uygulama denetim büroları kurulan idarelerden izin almaksızın veya izne aykırı olarak tamirat ve tadilat yapanlar ile izinsiz inşai ve fiziki müdahale yapanlar veya yaptıranların, 2863 sayılı Kanunun 65/d maddesi gereğince cezalandırılması gerekeceği, bu kapsamda, suça konu taşınmazın bulunduğu ilde suç tarihi itibariyle büyükşehir belediyesi veya il özel idaresi bünyesinde koruma, uygulama denetim bürosu kurulup kurulmadığı araştırılıp, eğer kurulmuş ise, taşınmazın bulunduğu yerin koruma, uygulama denetim bürosunun sorumluluk alanı kapsamında olup olmadığı hususu tespit edilip, hükümden sonra, 08/10/2013 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanun'un 65. maddesinde yapılan değişiklikler de dikkate alınarak, sanıkların hukuki durumunun takdir ve tayininde zorunluluk bulunması, Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince, sanıkların beraatine ilişkin hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 20/05/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.