Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8462 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 17864 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi : Asliye Ceza MahkemesiSuç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık Hüküm : 2863 sayılı Kanunun 67/1, TCK'nın 62, 50/1-a, 52/2-4.maddeleri gereğince mahkumiyet2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, üzerine atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığına, bu nedenle beraatine karar verilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;1-... Jandarma Komutanlığına yapılan bir ihbar üzerine, kolluk görevlilerince ... ilçesi, ... beldesi, .. mahallesine gidildiği ve ...Cumhuriyet Savcısının yazılı arama ve el koyma izni doğrultusunda, sanık ...'ın evinde ve aracında aramanın yapıldığı, yapılan aramada aracının torpido gözünde 109 adet kültür varlığı olduğu düşünülen sikkenin ele geçirildiği, ... Sulh Ceza Mahkemesinin 10.07.2013 tarih ve 2013/2 değişik iş sayılı kararıyla el koyma işlemlerinin onanmasına karar verilen eserler hakkında aldırılan 12.07.2013 tarihli ... Müze Müdürlüğü raporunda, 109 adet sikkenin 19 adedinin döneminin tespit edilemediği, geriye kalan sikkelerin Helenistlik, Klasik ve Roma dönemlerine ait, 2863 sayılı Kanun kapsamında korunması gerekli eserler olduklarının tespit edildiği, bu tespitler üzerine sanık hakkında soruşturmaya başlandığı ve 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan davanın açıldığı, sanık ...'ın verdiği ifadelerinde, davaya konu sikkelerin babasından kaldığını, evinde muhafaza ettiğini ve değerlerinin olmadığını düşündüğünü beyan ettiği, davaya konu eserlerin sanık tarafından ticari maksatla satın alındığına, kabul edildiğine ve satışa arz edildiğine dair dosyada somut ve kesin bir delil bulunmadığı, bu bakımdan sanığın eyleminin 2863 sayılı Kanunun 70/1. maddesinde düzenlenen “kültür varlığını izinsiz bulundurma” suçunu oluşturduğu anlaşılmakla, dava konusu eserler üzerinde üniversitelerin arkeoloji ve sanat tarihi kürsülerine mensup öğretim üyelerinden oluşan tarafsız bilirkişi kuruluna inceleme yaptırılarak, hali hazır durumu itibariyle bilim, kültür, din veya güzel sanatlarla ilgileri, 2863 sayılı Kanun kapsamında korunması gerekli taşınır kültür varlıkları olup olmadıkları, tasnif ve tescile tabi olup olmadıkları, bildirim zorunluluğu olan eserlerden olup olmadıklarının tespit edilmesi ve sonucuna göre sanığın bu suçtan cezalandırılması gerekirken 2863 sayılı Kanunun 67/1. maddesinde düzenlenen “bildirim yükümlülüğüne aykırılık” suçundan cezalandırılması, 2-2863 sayılı Kanun'un 75. maddesinde, kanun kapsamında kalan suçlar nedeniyle el konulan taşınır kültür ve tabiat varlıklarının tasnif ve tescili yapılmak üzere müzeye teslim edileceği öngörülmüş olmasına, mahkemelerin belirtilen hususu karar altına almamaları halinde idarenin dava konusu eşyaların mülkiyeti ve yapılacak işlemler konusunda karşılaşacağı tereddüte rağmen ele geçen ve 2863 sayılı Kanun kapsamında korunması gerekli taşınır kültür varlığı niteliğine haiz eserler ile 2863 sayılı Kanun kapsamında bulunmamasına rağmen Müzelerde saklanmasında fayda görülen eserlerin Müze Müdürlüğüne teslimi konusunda bir karar verilmemesi,3-Kendisini vekil ile temsil ettiren katılan kurum lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı olup, sanığın ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince, mahkumiyete ilişkin hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 20.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.