Tebliğname no : 4 - 2011/237714Mahkemesi : Bakırköy 8. Asliye Ceza MahkemesiTarihi : 18.04.2011 Numarası : 2010/383-2011/226Suç : Hakaret, Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme veya Ele Geçirme Hakaret ve verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Dosya içeriğine, sanığın ikrarlı savunması ve araştırma içeriklerine göre, sanığın, erkek arkadaşının müşteki ile birlikte olması nedeniyle, facebook sosyal paylaşım sitesinde müştekinin fotoğrafını ve ismini kullanarak bilgisi ve rızası dışında müşteki adına oluşturduğu sahte profil sayfası üzerinden müştekiye hakaret ettiği şeklinde gelişen eyleminde, müştekinin fotoğrafını, ismi ile birlikte birçok kişinin öğrenebileceği şekilde hukuka aykırı olarak yayınlayan sanığa atılı verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçunun oluştuğunun kabulünde isabetsizlik görülmediğinden, tebliğnamede bozma öneren düşünceye iştirak edilmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın sübuta ilişkin temyiz itirazlarının reddine ancak; 1- TCK'nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın (c) bendinde yazılı sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet hakkından, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan koşullu salıverme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan ise 2. fıkra gereğince cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, kanuna aykırı, 2- 02.07.2012 tarihinde kabul edilip, 28344 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak ve 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava Ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanunun Geçici 1. maddesi ile, "31/12/2011 tarihine kadar, basın ve yayın yoluyla ya da sair düşünce ve kanaat açıklama yöntemleriyle işlenmiş olup; temel şekli itibarıyla adlî para cezasını ya da üst sınırı beş yıldan fazla olmayan hapis cezasını gerektiren suçlar bakımından "kovuşturmanın ertelenmesi" kurumunun düzenlenmesi karşısında, TCK'nın 7/2 maddesi de gözetilerek, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,Bozmayı gerektirmiş olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 07.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.