Mahkemesi :Ağır Ceza MahkemesiDava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminatHüküm : Davanın reddine Davacının tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Tazminat davasına esas İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2008/165-2010/191 sayılı dosyasında davacının 08/05/2008-05/06/2009 tarihleri arasında tutuklu kaldıktan sonra, 29/09/2010 tarihinde davacının 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, hükmün davacı tarafından temyiz edilmesine rağmen aynı mahkemenin 22/12/2011 tarihli kararı ile davacının temyiz isteminin reddine karar verildiği, dosyanın Yargıtay 10. Ceza Dairesi tarafından incelenerek 2013/4561-2014/4127 sayı, 26/05/2014 tarihli ilamında, davacının temyizinin süresinde olduğu değerlendirilerek, 22/12/2011 tarihli ek karar kaldırılıp, hükmün sanık lehine bozulduğu, bozma sonrası, Kocaeli 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/336-2015/254 sayı, 06/05/2015 tarihli ilamı ile davacının atılı suçtan 4 yıl 2 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına hükmedildiği ve bu ilamın 22/05/2015 tarihinde kesinleştiği, görülmekle; Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Tazminat davasına esas dosyada davacının, 08/05/2008-05/06/2009 tarihleri arasında tutuklu kaldığı görülmekle, birlikte, 29/09/2010 tarihinde verilen 6 yıl 3 ay hapis cezasının infazına başlanıp başlanılmadığının anlaşılamadığı, keza, davacının alınan ifadesinde, askerden döndükten sonra bu hükmün infazına başlanıldığına ilişkin beyanları dikkate alındığında, lehine tazminat isteme koşullarının oluşmuş olabileceği, bu kapsamda, davacının atılı suçla ilgili olarak, tutuklu ve hükümlü kaldığı süreler tespit edilip, koşullu salıverme tarihinden daha fazla süre ile davacının ceza evinde kalıp kalmadığı hususu açıklığa kavuşturulup, fazla kalmış ise eğer, bu süre ve daha önceki tutuklu kaldığı sürenin, hükümlülüğünden mahsup edilmiş olması hususu dikkate alınarak, tazminat miktarının belirlenmesi gerektiği gözetilmeksizin, eksik araştırmaya dayalı olarak, davanın reddine karar verilmesi, Kanuna aykırı olup, davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 09/01/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.