Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Özel hayatın gizliliğini ihlal, mala zarar vermeHüküm : Sanık ... hakkında özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan: Beraat Şikayetçi sanık ... hakkında mala zarar verme suçundan: TCK'nın 151/1, 62/1, 51/1-3. maddeleri gereğince mahkumiyet Özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan sanık ...'in beraatine, mala zarar verme suçundan şikayetçi sanık ...'nun mahkumiyetine ilişkin hükümler, şikayetçi sanık ... müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: A) Özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde; CMK'nın 237/1. maddesinde, mağdur, suçtan zarar gören gerçek ve tüzel kişiler ile malen sorumlu olanların, ilk derece mahkemesindeki kovuşturma evresinin her aşamasında hüküm verilinceye kadar şikayetçi olduklarını bildirerek kamu davasına katılabilecekleri belirtilmiş olup, aynı Kanunun 237/2. maddesinin, “Kanun yolu muhakemesinde davaya katılma isteğinde bulunulamaz. Ancak, ilk derece mahkemesinde ileri sürülüp reddolunan veya karara bağlanmayan katılma istekleri, kanun yolu başvurusunda açıkça belirtilmişse incelenip karara bağlanır.” hükmü de nazara alındığında, CMK'nın 234. maddesindeki yasal hakları kendisine hatırlatılan ve duruşmanın tüm oturumlarında vekili ile birlikte hazır bulunan şikayetçi ...'in, yerel mahkemece karar verilinceye kadar davaya katılma talebinde bulunmaması nedeniyle hükmü temyiz etme hakkı bulunmadığı anlaşıldığından, şikayetçi adına vekilinin temyiz isteminin, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi yollamasıyla halen yürürlükte bulunan 1412 Sayılı CMUK'un 317. maddesi gereğince isteme uygun olarak REDDİNE, B) Mala zarar verme suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince; Kendisini vekil ile temsil ettiren katılan ... lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu vekalet ücretine hükmedilmemesi, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma sebebi sayılmamıştır. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık ... müdafiinin sübuta ilişkin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine; ancak, Tanık Semih'in anlatımına, taraflar arasındaki kavganın çıkış sebebi ile ilgili başkaca bir iddia ileri sürülmemiş olmasına ve aksi kanıtlanamayan savunmaya göre, sanık ...'in, katılan ...'e yönelik mala zarar verme eylemini, resmi nikahlı eşi olan mağdur ...'nin yarı çıplak görüntülerinin, katılan ... tarafından cep telefonuna kaydedildiği düşüncesiyle bu psikolojik etki altında gerçekleştirdiği kabul edilerek, sanık ... hakkında hükmedilen cezadan TCK'nın 29. maddesi gereğince indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı olup, sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 07.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.