Mahkemesi: Asliye Ceza MahkemesiSuç : Özel hayatın gizliliğini ihlalHüküm : TCK'nın 134/2, 62, 50/1-a, 52/4, 63. maddeleri gereğince mahkumiyet Özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Dosya kapsamına göre; katılanla aralarında önceye dayalı husumet bulunan sanığın, katılanın cinsel içerikli görüntüsünü, 02.04.2012 tarihinde, youtube adlı video paylaşım sitesinde, “... Müdürlüğünün Sapık Teftiş Kurulu Başkanı” ibaresi altında yayımladığının iddia edildiği olayda, Sanığın üzerine atılı TCK'nın 134/2. maddesindeki özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun sübut bulduğuna ve eylemin hukuki nitelendirmesine yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiş; ancak, TCK'?nın 61/1. maddesinde yer alan ölçütler nazara alınarak, aynı Kanun'un 3/1. maddesi gereğince işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmedilmesi gerekirken, temel cezanın asgari hadden tayin edilmesi; ayrıca, TCK'nın 6/1-g maddesinde, ceza kanunlarının uygulanmasında, basın ve yayın yolu ile deyiminden; her türlü yazılı, görsel, işitsel ve elektronik kitle iletişim aracıyla yapılan yayınların anlaşılacağının belirtilmesi karşısında, mağdurun özel görüntülerini youtube adlı video paylaşım sitesi üzerinden belirsiz sayıda kişinin bilgi ve görgüsüne sunan sanık hakkında, hükmedilen temel cezada, suç tarihi itibariyle yürürlükte bulunan ve lehe olduğu kabul edilen TCK'nın 134/2-2. cümlesi gereğince, yarı oranında artırım yapılması gerektiği gözetilmeden, anılan maddenin uygulanmaması suretiyle, sanığa eksik ceza tayini, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni olarak kabul edilmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin eksik incelemeye dayalı olarak karar verildiğine, sübuta ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Sanığa hükmedilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilirken, bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktarın belirlenmesi sırasında uygulanan kanun ve maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK'nın 232/6. maddesine ve adli para cezasının belirlenmesine esas tam gün sayısının gösterilmemesi suretiyle TCK'nın 52/3. maddesine aykırı hareket edilmesi,Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılama gerektirmeyen bu hususlarda aynı Kanun'un 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hüküm fıkrasının A harfiyle gösterilen bölümünün 4 numaralı paragrafındaki, “TCK 50/1 a md. uyarınca günlüğü takdiren 20,00 TL den toplam 6.000,00 TL” ibaresinin, “TCK'nın 50/1-a ve 52/2. maddeleri gereğince günlüğü takdiren 20,00 TL'den 300 gün karşılığı toplam 6.000,00 TL” şeklinde değiştirilmesi suretiyle, eleştirilen hususlar dışında, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 18.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.