Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8213 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 17701 - Esas Yıl 2013





Mahkemesi :Sulh Ceza MahkemesiSuç : Taksirle yaralamaHükümlyer : 1-Sanık ... için; TCK'nın 89/4, 22/3, 62, 51/1-3-6-7, 63. maddeleri gereğince mahkumiyet, erteleme 2-Sanık ... için; CMK'nın 223/8. maddesi gereğince düşme Taksirle yaralama suçundan sanık ...'nun mahkumiyetine, sanık ... hakkındaki kamu davasının ise şikayetten vazgeçme nedeniyle düşmesine ilişkin hükümler üst Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü : 1-Sanık ... hakkındaki kamu davasının şikayetten vazgeçme nedeniyle düşmesine ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ;Sanık hakkında atılı suç taksirle yaralama suçu olduğu ve hüküm fıkrasının 1. bendinin başında da bu şekilde belirtildiği halde, devamında “hakaret” suçundan dolayı düşme kararı verilmek suretiyle hükmün karıştırılması,Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasının 1. bendinde yer alan “hakaret suçunun” ibaresinin “taksirle yaralama suçunun” şeklinde değiştirilmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA 2-Sanık ...'nun mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince ; Sürücü belgesiz ve olaydan 1,5 saat sonrası yapılan ölçümde 1,12 promil alkollü olduğu belirlenen müşteki-sanık sürücü ...'nun idaresindeki motosiklet ile bölünmüş yolda seyri sırasında, kendi istikametine kırmızı fasılalı ışıkla kontrol edilen 4 yönlü kavşağa geldiğinde, durup kavşak içerisindeki trafiği kontrol etmesi, gelen araçlara ilk geçiş hakkını tanıdıktan sonra seyrine devam etmesi gerekirken, gerekli kontrolleri yapmadan ve gelen araçların varlığına rağmen kavşağa girmesi ve sanık sürücü ... idaresindeki otoya ilk geçiş hakkını tanımaması sonucu kavşak içinde söz konusu araçla çarpışmasında, motosiklette yolcu olarak bulunan ve kimseden şikayetçi olmadığını belirten mağdur ...'ün kemik kırılmasına yol açacak şekilde yaralanmasına neden olması şeklinde gerçekleşen olayla ilgili düzenlenen 6/1/2012 tarihli iddianame içeriğinden, sanık ... hakkında yalnızca bilinçli taksirle mağdur ...'ün yaralanmasına neden olma suçundan dolayı ve TCK'nın 89/1, 2-b maddesi gereğince dava açılmış olduğunun anlaşılması karşısında, bu sanık hakkında TCK'nın 89/4. maddesi uyarınca birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma suçundan kamu davası açıldığı gerekçesiyle yargılama görevinin üst görevli asliye ceza mahkemesine ait olduğundan bahisle bozma isteyen tebliğnemedeki görüşe iştirak edilmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, üst Cumhuriyet savcısının, sanık ... hakkında TCK'nın 89/4. maddesi gereğince ceza uygulanması karşısında yargılama görevinin üst dereceli asliye ceza mahkemesine ait olduğuna ilişkin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Yukarda anlatıldığı şekilde gerçekleşen ve iddianameye konu edilen olayla ilgili iddianamede sanık ... hakkında, yalnızca bilinçli taksirle mağdur ...'ün yaralanmasına neden olma suçundan dolayı ve TCK'nın 89/1, 2-b maddesi gereğince dava açıldığı, iddianamede yalnızca sanık sıfatıyla yer alan ...'ın yaralanmasından bahsedilmediği ve sanık ...'ya bu nedenle bir sorumluluk atfedilmediği halde, sanığın ...'ın da basit tıbbi müdahaleyle giderilebilir şekilde yaralanmasına neden olduğu kabulüyle iki kişinin taksirle yaralanması suçundan TCK'nın 89/4. maddesi gereğince cezalandırılmasına karar verilmesi, Kabule göre de; teşdiden ceza uygulandığı belirtildiği halde alt sınırdan ceza tayini suretiyle hükümde çelişki oluşturulması,Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03/04/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.