Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8156 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 14458 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 12 - 2013/20408Mahkemesi :Yalvaç Sulh Ceza MahkemesiTarihi :06.11.2012Numarası :2012/84 - 2012/347Suç :Trafik Güvenliğini Tehlikeye SokmaTrafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanık hakkında verilen düşme kararı, mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Olaydan 7 saat 35 dakika sonra yapılan ölçümde 137 promil alkollü olduğu belirlenen sanığın, olay günü gece saat 01:30 sularında bulutlu havada, aydınlatmanın olmadığı meskun mahal dışında, bölünmemiş, 2 yönlü, 7 metre genişliğindeki yüzeyi buzlu, asfalt kaplama, eğimsiz hafif virajlı yolda idaresindeki otomobille seyir halindeyken, direksiyon hakimiyetini kaybederek yol dışı kalması şeklinde gelişen ve mağdur M.. K..'nun basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralanmasıyla sonuçlanan olayda; mağdurun soruşturma aşamasında alınan beyanında sanıktan şikayetçi olmadığını ifade etmesi nedeniyle sanık hakkında taksirle yaralama suçundan kovuşturmaya yer olmadığına karar verilerek TCK'nın 179/2-3, 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılması, Dairemizin yerleşik uygulamasına göre; taksirle yaralama suçunun zarar suçu, TCK'nın 179/3. maddesinde düzenlenen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun tehlike suçu olması, her iki suçun birlikte işlendiği hallerde, sanığın hangi suç nedeniyle cezalandırılacağı belirlenirken, suçlar için Kanunda öngörülen cezaların ağırlığının değil, zarar suçu-tehlike suçu kriterinin esas alınması, buna göre; sanığın taksirle yaralama suçundan cezalandırılmasının mümkün olduğu ahvalde, sadece taksirle yaralama suçundan cezalandırılması, kovuşturma şartı olan şikayetin gerçekleşmemesi ya da şikayetten vazgeçme nedeniyle taksirle yaralama suçundan cezalandırmanın mümkün olmadığı ahvalde ise, sanığın TCK'nın 179. maddesinde düzenlenen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan cezalandırılmasının kabul edilmesi karşısında; sanığın, unsurları itibariyle oluşan trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan cezalandırılması gerekirken, her iki suç için öngörülen ceza miktarları gözetildiğinde, TCK'nın 44. maddesindeki düzenlemeyle de bağdaşmayacak şekilde, eylemin taksirle yaralama suçunu oluşturduğu ve şikayetin bulunmadığı gerekçe gösterilerek yazılı şekilde düşme kararı verilmesi,Kanuna aykırı olup, mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 02.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.