İNCELENEN KARARIN;Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiKatılanlar : 1-..., 2-...Suç : Taksirle öldürmeHüküm : TCK'nın 85/1, 62/1, 50/1, 50/4. maddeleri gereğince mahkumiyetTaksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi gereği düşünüldü;Yapılan yargılamaya toplanıp karar yerinde gösterilen delillere mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafi ve katılanlar vekilinin yerinde görülmeyen sair timyez itirazlarının reddine; ancak;1-Olay günü, sanığın idaresindeki otomobille, meskun mahalde, iki yönlü, 6.4 metre genişliğindeki virajlı ve eğimli caddede seyirle 4 yönlü ışıksız kavşağı geçtiği sırada, soldaki tali yoldan çıkıp karşıya geçişini tamamlamakta olan yayaya toplam 57 metre fren izi ile sağ şeritte, aracının önü ile çarpması sonucu yayanın yol kenarındaki çöp bidonuna çarparak 15 metre ileri düşmesi, aracın da 26 metre ileride durması şeklinde meydana gelen ve bir kişinin ölümü ile sonuçlanan olayda, dosya içeriğine göre asli kusurlu olduğu tespit ve kabul edilen sanık hakkında, iki sınır arasında temel ceza belirlenirken suçun işleniş biçimi, failin taksire dayalı kusurunun yoğunluğu,meydana gelen zararın ağırlığı, maddede öngörülen cezanın alt sınırı da nazara alınmak suretiyle, uygun bir cezaya hükmedilmesi gerektiği nazara alınmadan, asli kusurlu olarak meydana getirdiği kaza sonucu bir kişinin ölümüne neden olan sanık hakkında TCK'nın 3, 22/4 ve 61/1. maddeleri uyarınca adalet ve hakkaniyet kuralları gereğince alt sınırdan daha fazla uzaklaşmak suretiyle ceza tayini gerektiğinin gözetilmemesi,2-Hükmedilen adli para cezasının TCK'nın 52/4. maddesi gereğince, taksitlerden birinin ödenmemesi halinde, geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceği ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin ihtar edilmesi yerine,infaz aşamasında nazara alınması gereken 5275 sayılı Kanunun 106. maddesi gereğince de ihtarına karar verilmesi, Kanuna aykırı olup, sanık müdafii ile katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı kanunun 8/1. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA; 05.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.