Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : 2863 sayılı Kanuna aykırılıkHüküm : 2863 sayılı Kanunun 65/b, 5237 sayılı TCK'nın 62, 52/2-4, 51, 53 maddeleri uyarınca mahkumiyet ve hapis cezasının ertelenmesi2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hüküm, sanıklar tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Suç tarihinin “20/06/2011” olduğu gözetilmeksizin gerekçeli karar başlığında 01/07/2011 şeklinde gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak değerlendirilmiştir.Sanıkların diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;Anayasa Mahkemesi'nin 13/10/2012 tarih, 28440 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 2011/18 Esas, 2012/53 sayılı kararı ile 08/10/2013 tarih ve 6498 sayılı Kanun kapsamında somut olay değerlendirildiğinde; Yüksek Mahkemece “mülkiyet hakkı ihlali” iddiasının kabul edilmediği, ancak, hukuk devletinin temel ilkelerinden olan “belirlilik ilkesi” ne göre, kişilerin maliki bulundukları taşınmazların korunması gerekli kültür ve tabiat varlığı niteliğiyle tescilli olduğunu ya da sit alanı içerisinde kaldığını öğrenmeleri gerektiği hususunun vurgulandığı, iptal hükmündeki gerekçeler doğrultusunda, 2863 sayılı Kanunun “tespit ve tescil” başlıklı 7. maddesinin 6498 sayılı Kanun ile değiştirildiği, buna göre, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin tescil kararlarının, 7201 sayılı Tebligat Kanunu uyarınca maliklere tebliğ edilmesi; sit alanlarının, tabiat varlıklarının ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin tescil kararlarının da Resmî Gazete’de yayımlanmakla birlikte, Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulması gerektiği; belirtilen değişiklik öncesinde yapılan tescil işlemleri bakımından ise, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılacağı;Bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde; sanık ...'ın .... Daire Başkanı, sanık Ö.. Y..'nın Şube Müdürü, sanık ...'in Şube Amiri olduğu, ... İli, ... İlçesi, ... Mahallesi, ...Caddesinde bulunan... Villaları site yönetiminin ... Belediye Başkanlığına hitaben yazdıkları 31/03/2010 tarihli dilekçeleri ile villalarının bulunduğu parsel çevresindeki yolların açılmaması nedeniyle alt yapı ve bahçe tanzimi çalışmaları yapamadıklarını belirtilerek sokak ve yolların açılması, kanalizasyon bağlantısı yapılması talebinde bulundukları, suça konu yerin 3. derece arkeolojik sit alanı içerisinde bulunması nedeniyle Belediye tarafından durumun ... İl Müdürlüğüne iletildiği, ..... Villararı sakinlerine ve Belediye yetkililerine önce sondaj kazısı yapılması gerektiğini, kazı başkanının görüşü alındıktan ve Adana Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu karar verdikten sonra yolların açılabileceğini bildirdikleri, ...Villaları yönetiminin söz konusu alanda villalarına kanalizasyon bağlantısı yapılması için 14/01/2011 tarihli dilekçeleri ile ....Genel Müdürlüğüne müracaat etmeleri ve site yönetiminin 34399 numaralı sokağın yolunun açılmasını sağlamaları üzerine ... Genel Müdürlüğünce 20/06/2011 tarihinde söz konusu yere kanalizasyon şebekesi döşendiği, .... ören yeri bekçisi ... bildirimi üzerine, Müze Müdürlüğü görevlileri tarafından 01/08/2011 tarihinde yerinde yapılan inceleme neticesinde düzenlenen raporda, ... Caddesi, ... sokakta, ... Belediyesinin yol açma amaçlı olarak 60-70 cm derinlikte hafriyat yaptığı, bu alanda mezar kiremit kırıklarına ve mezara ait olabilecek kesme taş izlerine rastlandığı, ... Villalarının kuzey batı köşesinden batıya doğru uzanan yolda... tarafından kanalizasyon döşendiği, burada da antik döneme ait kiremit kırıkları, lahit teknesi ve kesme blok taşlar bulunduğu, anılan uygulamaların ... Belediyesi ve ... tarafından izinsiz olarak yapıldığı, söz konusu site sakinlerinin bahçe tanzimi ve alt yapı sistemi yapılmasına ilişkin taleplerinin gerekli sondaj çalışmaları gerçekleştirilip Kurul kararı alındıktan sonra yapılabileceği, ancak bu güne kadar çalışmaların başlayacağına dair Müdürlüklerine bildirimde bulunulmadığı hususlarının belirtildiği,...Genel Müdürlüğünün 13/01/2012 tarihli yazıları ile Genel Müdürlüklerince altyapı çalışmalarının Belediyelere ait imar planlarında belirtilen mevcut bulvar ve sokaklarda gerçekleştirildiğini, suça konu taşınmazda imar planında görülen fakat yerinde mevcut olmayan sokakların Belediye tarafından açılmasından sonra alt yapı çalışmalarını başlatıp ve bitirdiklerini, çalışmalar sırasında Genel Müdürlüklerince .... Belediye Başkanlığınca yazışma yapılmadığını, ayrıca suça konu bölgeye ait imar planında 3. derece arkeolojik sit alanı içerisinde olduğu belirtilmediğinden izin için müracaat edilmediğini, Boyut Villaları Yönetimi tarafından yol ve sokak çalışmalarının tamamlandığının Şebeke Amiri ... şifai olarak bildirildikten sonra kanalizasyon bağlantı çalışmalarına başlanıldığı, çalışma alanının ...Ören Yerinde 3. derece arkeolojik sit alanı içerisinde bulunduğunu ....Müdürlüğünün 02.08.2011 tarih ve 4899 sayılı yazılarından sonra öğrendiklerini ifade ettikleri, suç tarihinden sonra düzenlenen tutanaklar ve mahkemece icra edilen keşifte yapılan gözlem sonucunda, suça konu yerin sit alanı niteliğinde olduğunun ve izinsiz olarak çalışma yapılamayacağının ... görevlilerine bildirilmesinden sonra alt yapı çalışmalarının durdurulduğu ve her hangi bir faaliyette bulunulmadığının anlaşıldığı, sanıkların aşamalarda alınan savunmalarında, imar planında suça konu alanın sit alanı içerisinde yer aldığına dair bir bilginin bulunmadığını, bu nedenle sondaj kazısı yapılarak ve izin alınarak çalışma yapılması gerektiğini bilmediklerini beyan ettikleri, bu itibarla, suça konu yerin 3. derece arkeolojik sit alanı olarak tespit ve tesciline ilişkin ... Bölge Kurulunun 07/02/1991 tarih ve 784 sayılı kararının anılan Kurul tarafından Belediye'ye bildirilip bildirilmediği, yine suça konu çalışmaların gerçekleştirildiği taşınmazlara ait .... Gelen Müdürlüğü ve ... Belediyesi bünyesinde bulunan işlem dosyaları ile imar planı dosya kapsamına alınarak ilgili bilgi ve belgelerde alt yapı çalışmalarının yapılacağı alanın sit alanı içerisinde yer aldığına dair bir bilginin bulunup bulunmadığı araştırılarak, bu şekilde sanıkların, suça konu çalışmaların yapıldığı bölgenin sit alanı olduğunu bilmediklerine dair savunmalarının doğruluğu saptandıktan sonra sonucuna göre hukuki durumlarının takdir ve tayini gerektiğinin gözetilmemesi, Kabul ve uygulamaya göre de;1-.... tarafından alt yapı çalışmalarının gerçekleştirildiği alanda antik döneme ait kiremit kırıkları, lahit teknesi ve kesme blok taşların açığa çıkarılması ve söz konusu çalışmalar neticesinde korunması gerekli kültür varlıklarının zarar görmesine neden olunması karşısında eylemin “korunması gerekli taşınmaz kültür varlığına kasten zarar verme” suçunu oluşturduğu gözetilmeden hatalı nitelendirme ile “izinsiz inşai ve fiziki müdahalede bulunma” suçundan hüküm tesis edilmesi,2-Sanıklar hakkında tayin edilip ertelenen hapis cezası kısa süreli olmadığından, 5237 sayılı TCK'nın 53/1 maddesinde öngörülen hak yoksunluklarının uygulama alanı bulacağı gözetilmeksizin, anılan düzenlemenin tamamen uygulama dışı bırakılması, Kanuna aykırı olup, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, sanıkların kazanılmış hakları saklı kalmak kaydıyla, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 12/05/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.