Mahkemesi : Ağır Ceza MahkemesiHüküm : 1- Davacı .... lehine; 3.658,50 TLmaddi ve 5.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine 2- Davacı...lehine; 2.944,50 TL maddi ve 4.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıyaverilmesine Davacıların tazminat taleplerinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;Davacı ..'ın ''...'' olan soyadının gerekçeli karar başlığında ''...'' olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir yazım yanlışlığı kabul edilmiş, her bir davacı lehine ayrı vekalet ücretine hükmolunmasında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığından tebliğnamedeki bu hususa ilişkin bozma öneren görüşe iştirak edilmemiştir. Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davacılar vekili ve davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;1- Tazminat davasının dayanağı olan ceza dava dosyasında davacı ... fiilen 201 gün, davacı ... ise fiilen 154 gün tutuklu kaldığı ve davacıların tutuklu kaldığı dönemde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca belirlenen net asgari ücret miktarı üzerinden hesaplama yapılarak ... lehine 2.751 TL'nin, ... lehine ise 2.094 TL'nin maddi tazminat olarak tayini gerekirken, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı ... 193 gün, davacı... ise 151 gün tutuklu kaldığı kabul edilmiş ise de; maddi tazminat 2007 yılının 2. yarısında geçerli olan brüt asgari ücret miktarı üzerinden kesinti yapılmadan hesaplanması sonucu fazla tayini, 2- Manevi tazminat miktarı belirlenirken objektif bir kriter olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacıların sosyal ve ekonomik durumu, üzerlerine atılı suçun niteliği, tutuklanmalarına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldıkları süre, tazminat davasının kesinleştiği tarihe kadar davacıların elde edeceği parasal değer ve benzeri hususlar da gözetilmek suretiyle, hakkaniyet ölçüsünü aşmayacak bir şekilde, hak ve nasafet kurallarına uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, davacıların tutuklu kaldıkları süre dikkate alındığında hükmedilen manevi tazminat miktarlarının bu ölçülere uymayıp eksik tayini, 3- Dairemizce yapılan temyiz incelemeleri sırasında aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı olarak birden fazla davanın açıldığının tespit edildiğinin anlaşılması karşısında; hazine zararına yol açan mükerrer davalara ilişkin ödemelerin önlenmesinin temini ve kamu kaynaklarının etkili, verimli ve hukuka uygun kullanılması bakımından, aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı açılmış dava olup olmadığının ilgili birimlerden sorulup, Ulusal Yargı Ağı Sistemi (UYAP) üzerinden de araştırılarak tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Kanuna aykırı olup, davacılar vekili ve davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 11.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.