Mahkemesi :Ağır Ceza MahkemesiDava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminatHüküm : 35 TL maddi ve 50 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine. Davacı vekilinin 04.03.2014 tarihli dilekçesi ile müvekkili davacının bir suç soruşturması nedeniyle gözaltında kaldığını, yapılan yargılama sonunda üzerine atılı suçtan beraatine hükmedildiğini belirterek CMK’nın 141. ve devamı maddeleri gereğince maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin açılan davanın kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;Tazminat davasının dayanağı olan Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 2013/221 Esas - 2013/296 Karar sayılı ceza dava dosyasının incelenmesinde; sanığın (davacının) uyuşturucu madde nakletme suçundan gözaltında kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, hükmün temyiz incelemesi sonucu onanmak suretiyle 07.01.2014 tarihinde kesinleştiği, tazminat davasının 04.03.2014 tarihinde, CMK’nın 142/1. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye açıldığı, kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmış, manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun vasıf, mahiyet ve niteliği, gözaltına alınmasına neden olan olayın cereyan tarzı, gözaltında kaldığı süre, tazminat davasının kesinleştiği tarihe kadar davacının elde edeceği parasal değer ve benzeri hususlar da gözetilmek suretiyle, hakkaniyet ölçüsünü aşmayacak bir şekilde, hak ve nasafet kurallarına uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespit edilmesi nedeniyle tebliğnamedeki bozma isteyen 1. nolu görüşe ve dava dilekçesinin davalıya tebliğinden sonra davalı vekili tarafından davaya cevap verilmesine karşılık yargılama süresi boyunca davacı tarafından tarafları ve konusu aynı olan bir başka tazminat davasının açıldığı yönünde derdestlik itirazında bulunulmadığının anlaşılması karşısında tebliğnamedeki bozma isteyen 3. nolu görüşe iştirak edilmemiştir,Yapılan incelemeye, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Tutuklanmadan önce ev hanımı olan davacının bu dönem içerisinde maddi zararını vergi kaydı, gelir vergisi beyannamesi gibi itibar edilebilecek bir belgeyle ispatlayamadığı nazara alınıp, davacının vasıfsız bir işçi gibi değerlendirilerek tutuklu kaldığı dönemde 16 yaşından büyükler için geçerli net asgari ücret üzerinden kesinti yapmadan hesaplanacak 25,76 TL’nin maddi zarar olarak ödenmesine karar verilmesi gerekirken, maddi tazminatın fazla tayini,Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hükmün A-1.bendinde yer alan maddi tazminat miktarının “25,76 TL’ye” indirilmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 27.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.