Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7257 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 7238 - Esas Yıl 2015





Mahkemesi :Ağır Ceza MahkemesiKarar Tarihi : 14/01/2014Katılanlar : ..., ..., ...Suç : Taksirle öldürmeHüküm : TCK' nın 85/2, 27/1, 62. maddeleri uyarınca mahkumiyetTaksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, mahalli Cumhuriyet savcısı, katılanlar vekili ve katılan ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Olay günü polis memuru olan sanığın, ekip arkadaşları tanıklar ... ve ... ile birlikte saat 03.30 sıralarında devriye görevi yaptıkları, bu sırada hırsızlık suçundan yakalaması bulunan ölen ... ile tanıklar ... ve ...'ün de bulunduğu, ...'ın kullandığı araçla karşılaştıkları, şahısların dur ihtarına uymamaları üzerine 5-6 km. takip ettikleri, ardından şüpheli aracın ekip aracına çarpıp direksiyon hakimiyetini kaybederek, önce çöp konteynırına, daha sonra sitenin bahçe duvarına çarparak durduğu, araçtan inerek kaçmaya başlayan ... ve ...'ın peşinden, ... ve ...'ın gittiği, sanığın, halen ölenin içinde bulunduğu araca yöneldiği, bu sırada tedbir amacıyla tabancasıyla havaya üç el ateş ettiği, bu sırada ölenin elindeki bıçakla araçtan indiği, sanığın güç kullanarak ölenin elinden bıçağı düşürdüğü, ellerini arkada birleştirmek suretiyle kelepçe takmaya çalıştığı, direnen ölenin sanıktan kurtulup kaçmaya çalıştığı sırada sanığın, kaçmakta olan ölenin arkasından bel bölgesine doğru bir el ateş ettiği, bu şekilde isabet alan maktulün, büyük damar harabiyeti ile ince ve kalın bağırsak yaralanması sonucu öldüğü olayda, olayın oluş seyri, atış mesafesi, maktulün tek kurşunla ölmüş olması, birlikte değerlendirildiğinde sanığın olay sırasında görevi gereği kanun hükmünü yerine getirdiği ancak bu sırada kastı olmaksızın görev sınırını aştığı, eyleminin taksirle ölüme neden olma suçu kapsamında kaldığı yönündeki mahkeme kabulünde isabetsizlik bulunmadığından tebliğnamenin (1) numaralı bozma görüşüne iştirak edilmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, mahalli Cumhuriyet savcısının vasıfa, katılan ile katılanlar vekilinin ise vasıfa, eksik incelemeye ve kararın gerekçesiz olduğuna ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak,Kendilerini vekille temsil ettiren katılanlar lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,Kanuna aykırı olup, Mahalli Cumhuriyet savcısı, katılan ile katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince tebliğnamedeki isteme uygun olarak BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılama gerektirmeyen bu hususlarda aynı Kanun'un 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hükmün 6. Paragrafından sonra gelmek üzere “Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince Ağır Ceza Mahkemelerinde takip edilen davalar için öngörülen 3.000,00 TL maktu vekalet ücretinin sanıktan alınarak, kendilerini aynı vekille temsil ettiren katılanlara ödenmesine,” paragrafının eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 26.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.