Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7165 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 13016 - Esas Yıl 2013





Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Hakaret, özel hayatın gizliliğini ihlal, verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirmeHüküm : Beraat Hakaret, özel hayatın gizliliğini ihlal, verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçlarından sanığın beraatine ilişkin hükümler, sanık müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Dosya kapsamına göre; sanığın, ... Belediye Başkanı olan katılan ...'ın kişisel bilgilerini kullanıp, facebook adlı sosyal paylaşım sitesinde, katılanın bilgisi dışında ve onun adına oluşturduğu sahte hesapta, katılanın özel fotoğraflarını ve bilgilerini paylaştığı, uygunsuz ve anlamsız başlıklarla oluşturulan gruplara katılanı üye gibi gösterdiği, katılanın onur, şeref ve saygınlığını rencide edecek ibarelere yer verdiği iddialarına konu olayda, Soruşturma aşamasında, ... ... vekilinden alınan 27.04.2009 tarihli yazıda; şikayete konu sahte hesapta katılanın elektronik posta adresi olarak gösterilen ...com isimli adresin, 31.12.2008 tarihinde... adresindeki bilgisayar kullanıcısı tarafından kaydedildiği; ancak, teknik aksaklıktan dolayı müvekkili şirket adına kayıtlı olan söz konusu IP adresinin inceleme sırasında dikkate alınmaması gerektiği, bahse konu elektronik posta adresine, 09.04.2009 tarihinde ... adresinden erişim sağlandığı açıklamalarına yer verilmesi ve İzmir İl ... Bilişim Ağları Müdürlüğünün 18.05.2009 tarihli cevabi yazısıyla ...com isimli elektronik posta adresine, 09.04.2009 tarihinde, .. kullanıcı adı ile sanığın abonesi olduğu telefona bağlı ... numaralı IP adresinden erişim sağlandığının belirlenmesi üzerine sanık hakkında hakaret, özel hayatın gizliliğini ihlal, verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçlarını işlediği iddiasıyla dava açıldığı anlaşılmakta ise de, Şikayet dilekçesine ekli sahte facebook hesabına ilişkin sayfalar incelendiğinde, anılan hesap üzerinden, 27.12.2008 tarihinden itibaren paylaşımda bulunulduğu nazara alındığında, bahse konu facebook hesabının, 31.12.2008 tarihinde kaydedildiği tespit edilen ....com isimli elektronik posta adresinden önce açılması nedeniyle n...l.com isimli elektronik posta adresine 09.04.2009 tarihinde sanığın abonesi olduğu telefona bağlı IP adresinden erişim sağlanmış olmasının, iddiaya konu facebook hesabının sanık tarafından oluşturulduğunun delili olarak kabul edilemeyecek olmasına, sanığın, sahte facebook hesabının bir dönem yanında çalışan ve ... olan tanık Serkan tarafından oluşturulmuş olabileceğine dair aşamalarda özde değişmeyen savunmalarına, 23.03.2011 tarihli oturumda ifadesine başvurulan tanık ..., “Denizli'de bir internet firmasında çalıştığım sırada, belediye başkanı olan katılana, siyasi destekte bulunmak amacıyla iddiaya konu facebook hesabını açtım. Daha sonra İzmir'e taşınıp, sanığın yanında çalışmaya başladım. Katılanın, kendisinden habersizce facebook sayfası açılmasından dolayı şikayette bulunacağına ilişkin basında yer alan açıklamaları okuyunca, sanığın iş yerindeki bilgisayarı kullanarak, oluşturduğum sahte facebook hesabını kapattım” şeklinde, savunmayı doğrular mahiyetteki anlatımlarına, tanık ..., duruşmadaki anlatımıyla uyum gösteren ve tanık ... tarafından MSN aracılığıyla sanığın elektronik posta adresine gönderildiği belirtilen bir elektronik iletide, “Ben oradan açmadım ki hesabı, ben denizlideydim o hesabı açtığımda” ibarelerine yer verilmiş bulunmasına, olayın üzerinden geçen zaman dilimi ve Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğünün, “İnternet Ortamında İşlenen Suçlarda Uluslararası Ceza İstinabe İşlemleri” başlıklı yazısında yer verdiği, “ABD mevzuatına göre (... ) internet ortamında işlenen suçlara ilişkin trafik bilgileri, yer sağlayıcılar veya erişim sağlayıcılar tarafından 90 gün süreyle saklanmaktadır. Bu süre içinde resmi otoritelerce başvurulduğunda anılan saklama süresine 90 gün daha ilave edilmektedir.” açıklamalarına nazaran, bu aşamadan sonra, sahte facebook hesabının oluşturulduğu andaki IP adresinin tespit edilemeyecek olmasına göre, tebliğnamedeki, eksik incelemeye dayalı olarak beraat kararı verildiği düşüncesiyle bozma öneren (1) numaralı görüşe iştirak edilmemiştir. Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçların sanık tarafından işlenmediğinin sabit olduğu gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin sübuta ilişkin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine; ancak, Beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık yararına, hazine aleyhine, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13/5. maddesi gereğince, maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı olup, sanık müdafii ve katılan vekilinin temyiz itirazı yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılama gerektirmeyen bu hususun aynı Kanunun 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasına, “Beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık yararına, hazine aleyhine, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13/5. maddesi gereğince, 1.100,00 TL maktu vekalet ücreti tayin edilmesine” paragrafının ilave edilmesi ve hüküm fıkrasındaki diğer hususların aynen bırakılması suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 24.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.