İNCELENEN KARARIN;Mahkemesi :Sulh Ceza MahkemesiKarar Tarihi : 11/04/2014Alkol veya uyuşturucu maddenin etkisi altındayken araç kullanma suçundan sanık ...'in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 179/2, 62. maddesi uyarınca 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanunun 51/1-3. maddesi uyarınca ertelenmesine ve 1 yıl denetim süresine tabi tutulmasına dair Salihli 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 21.11.2012 tarihli ve 2012/886 esas, 2012/668 karar sayılı kararını müteakip denetim süresi içinde yeni bir suç işlemesi sebebiyle, 25 gün hapis cezasının aynen infazına ilişkin aynı mahkemenin 11.04.2014 tarihli ve 2012/886 esas, 2012/668 karar sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.Dosya kapsamına göre, evvelce hapis cezasına ilişkin hükümlülüğü bulunmayan sanık hakkında tayin olunan kısa süreli hapis cezasının, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 50/3. maddesindeki "Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte on sekiz yaşını doldurmamış veya altmış beş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir" hükmü uyarınca anılan maddenin 1 fıkrası bentlerindeki seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğu gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığının 26.10.2015 gün ve 69827 sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 25.11.2015 gün ve 2015/362337 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;Dosya incelenerek gereği düşünüldü:Sanığın trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan, tespit edilen eyleminden dolayı TCK'nın 179/3-2, 51/13 maddeleri gereğince erteli 25 gün hapis cezasına ilişkin mahkumiyetin 1 yıl olarak belirlenen denetim süresi içinde, sanığın yeniden kasıtlı bir suç işlediğinden bahisle aynen infazına hükmedilmiş ise de; daha önce hapis cezasına ilişkin hükümlülüğü bulunmayan sanık hakkında tayin olunan kısa süreli hapis cezasının, TCK'nın 50/3. maddesindeki "Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte on sekiz yaşını doldurmamış veya altmış beş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir" hükmü uyarınca, aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiğinin gözetilmemesinde isabet görülmediğinden; Kanun yararına bozma talebine atfen düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği, incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, Salihli 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 11/04/2014 tarihli ve 2012/886-668 esas ve karar sayılı kararının CMK’nın 309/4-d maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, bozma nedenine göre uygulama yapılarak, hüküm fıkrasının 1.maddesinde yer alan “TCK'nın 51/7-8. maddeleri uyarınca AYNEN İNFAZINA” ibaresinin çıkartılarak yerine “Sanığın TCK'nın 50/3. maddesindeki amir hükme göre, takdiren aynı Kanunun 50/1-a ve 52/2. maddelerine göre günlüğü 20 TL'den paraya çevrilerek sanığın neticeten 500 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına,” bendinin eklenip diğer hususların aynen bırakılmasına, infazın buna göre yapılmasına, dosyanın mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 14.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.