Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokmaHüküm : TCK'nın 179/2-3, 62/1, 53/1. maddeleri gereğince mahkûmiyetTrafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddine, ancak;1-Kasıtlı suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61/1. maddesinde yer alan ölçütlerden olan failin kastı, suçun işleniş biçimi ile meydana gelen tehlikenin ağırlığı nazara alınmak suretiyle TCK’nın 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, 129 promil alkollü olarak araç kullanan sanığın aldığı alkol miktarı gözetilerek, hak ve nasafete uygun alt sınıra yakın bir ceza yerine, alt sınırdan çok fazla uzaklaşılarak ceza tayini,2- Sanığın üzerine atılı trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanık hakkında hükmedilen sonuç 5 ay hapis cezasının, seçenek yaptırımlardan adli para cezasına çevrilebileceği veya ertelenebileceği dikkate alınarak; sabıkasında yer alan hükmün açıklanmasının geri bırakılması dışında sabıkası ve duruşma tutanaklarına yansıyan olumsuz bir kişilik durumu bulunmayan, 11/12/2014 tarihli duruşmadaki ifadesinde, lehe hükümlerin uygulanmasını isteyen sanık hakkında, paraya çevirme ve erteleme hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması karşısında, bu hususta olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,3- Sanık hakkında TCK'nın 53. maddesi tatbik edilirken, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının gözetilmesinde zorunluluk bulunması ve TCK'nın 53. maddesi tatbik edilirken, 3. fıkraya aykırılık oluşturacak şekilde TCK’nın 53. maddesinin (1). fıkrasının (c) bendindeki hak ve yetkileri kullanmak yönündeki yoksunluğuna, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından “koşullu salıverilme tarihine kadar” diğer kişiler yönünden ise, “hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar” devamına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca, hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 20/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.