Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 6753 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 13955 - Esas Yıl 2013
Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç :Taksirle yaralamaHüküm :TCK'nın 89/4, 62, 50/1-a, 52/2-4, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet, sürücü belgesinin geri alınması.Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Sanığın aracı seyir halinde iken kırmızı ışıkta bekleyen ... idaresindeki araca arkadan çarpması sonucu ... ile aracındaki ...’in basit tıbbi müdahale ile giderilebilir derecede yaralanmalarına neden olduğu olayda, sanığın tam kusurlu olduğunun tespit ve kabul edilmesi karşısında; iki sınır arasında temel ceza belirlenirken adalet, hakkaniyet ve nasafet kurallarına uygun makul bir cezaya hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, asgari hadden ceza tayini aleyhe temyiz bulunmadığından ve suçunu samimi şekilde ikrar eden sabıkasız sanığın, katılanın zararlarını karşılamadığının anlaşılması karşısında, “hükmolunan cezanın adlî para cezası olması ve suçu işledikten sonra yargılama sürecindeki gözlemlenen tutum ve davranışları nedeniyle sanığın pişmanlık duyduğu ve tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkememizde kanaat oluşmadığından” şeklindeki yasal olmayan gerekçe ile sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesine yer olmadığına karar verilmesi bozma nedeni yapılmamıştır.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;TCK'nın 50/6. maddesinin tedbirlerle sınırlı olduğunun gözetilmeksizin, sanık hakkında TCK'nın 89/4, 62. ve 50/1-a. maddeleri gereğince hükmedilen adli para cezasına ilişkin TCK'nın 52/4. maddesi uyarınca ihtarat da yapılmasına rağmen TCK'nın 50/6. maddesinin uygulanması, Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasının (5.) bendinin hükümden çıkarılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 18/03/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.