Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6678 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 18534 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi :Sulh Ceza MahkemesiSuç : Taksirle yaralamaHüküm : TCK' nın 89/1, 2-b-e, 3-b, 62/1, 51/1-3, 53/6 maddeleri gereğince mahkumiyetTaksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın kusura, ... Kurumundan rapor alınmadan eksik inceleme ile hüküm kurulduğuna ilişkin tüm, katılan vekilinin ise sair temyiz itirazlarının reddine ancak;1- Katılan idaresindeki motosiklet ile gündüz vakti, meskun mahaldeki, iki yönlü, 10 metre genişliğindeki yolda seyrederken gidişine göre sağındaki ticari taksinin yanından geçeceği esnada, ticari taksi sürücüsü sanığın aracından inmek üzere sol ön kapıyı açması ile motosiklete çarptığı, çarpmanın etkisi ile katılanın direksiyon hakimiyetini kaybederek karşı yönden gelen otobüsün sol ön tarafına çarptığı, katılanın hayati tehlike geçirecek, kemik kırığı hayati fonksiyonlarını 5. derecede etkileyecek ve işlev kaybı olacak şekilde yaralandığı, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK'nın 61/1 ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle TCK'nın 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, asli kusurlu olan sanık hakkında meydana gelen zararın ağırlığı gözetilerek alt sınırdan daha fazla uzaklaşılarak ceza tayini yerine yazılı şekilde az ceza tayin edilmesi, 2- İddianamede talep edilmediği halde sanığa ek savunma hakkı verilmeden verilen cezanın TCK'nın 89/3-b maddesi gereğince artırılarak CMK'nın 226/2. maddesine muhalefet edilmesi,Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 16/04/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.