Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6591 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 6720 - Esas Yıl 2015





Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiKarar Tarihi : 02/12/2014 Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokmaHüküm : CMK'nın 231/11. maddesi uyarınca hüküm açıklanarak; TCK'nın 179/3-2, 62/1, 53/1. maddeleri gereğince mahkumiyetTrafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Salihli 2. Sulh Ceza Mahkemesince, 06.06.2013 gün ve 2013/398 E- 2013/665 sayılı kararı ile sanığın TCK'nın 179/3-2, 62/1, 53/1. maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve sanık hakkında 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş, sanığın denetim süresi içinde 22.10.2013 tarihinde işlediği hakaret suçundan Salihli 3. Sulh Ceza Mahkemesince verilen 24.03.2014 gün ve 2013/391 E - 2014/247 sayılı mahkumiyet hükmünün kesinleşmesi üzerine, mahkemesine hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının değerlendirilmesi için yapılan 15.05.2014 tarihli ihbar üzerine, Salihli 5. Asliye Ceza Mahkemesince, dosya yeniden ele alınarak duruşma açılıp, sanık duruşmaya davet edilerek önceki hüküm açıklanmakla; Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin seçenek yaptırım, erteleme ve hükmün açıklanmsının geri bırakılması hükümlerinin uygulanması gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;Sanık hakkında TCK'nın 53. maddesi tatbik edilirken, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının ve TCK'nın 53/1-c maddesinde belirtilen velayet, vesayet ve kayyımlığa ait hizmette bulunmaktan yoksun bırakılma güvenlik tedbirinin aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca, sadece kendi alt soyu açısından koşullu salıverme süresine kadar uygulanabileceği, alt soy haricindeki kişiler yönünden ise, yoksunluğun, hapis cezasının infazına kadar devam edeceği hususlarının gözetilmesi, Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak; yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta aynı Kanun'un 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hüküm fıkrasının TCK'nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanmasına ilişkin 4. bendinin “Sanığın kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak TCK'nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a), (d), (e) bentlerindeki hakları kullanmaktan aynı Kanun'un 53/2. maddesi gereğince hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; TCK'nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (c) bendindeki hakları kullanmak yönünden ise, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından aynı Kanun'un 53/3. maddesi gereğince koşullu salıverilme tarihine kadar, diğer kişiler bakımından TCK'nın 53/2. maddesi gereğince hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına, TCK'nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendindeki hak yoksunlukları açısından ise Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının gözetilmesine,” şeklinde değiştirilmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 18/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.